Glassdoor’un 2026 İş Yaşamı Trendleri Raporu, önümüzdeki yılın iş dünyasında çalkantılı gelişmelere sahne olacağının işaretlerini veriyor.

Çalışanların liderliğe duyduğu güven azalırken, geleneksel toplu işten çıkarmaların yerini küçük ama sık işten çıkarmalar alıyor. Uzaktan ve hibrit çalışanlar kariyer fırsatlarında dezavantajlı konuma düşerken, yapay zeka iş rollerini kuruluşların adapte olabileceğinden çok daha hızlı yeniden şekillendiriyor.

Bu trendler yüzeyde bağımsız görünse de iş yerinde duygusal yüklenmeye, tükenmişliğe, ertelemeye ve çatışmalara zemin hazırlıyor. Resmi İş Raporu da bu eğilimlerle uyumlu bulgular sunuyor. 2026’ya girerken en kritik kariyer becerisi duygusal düzenleme olacak.

Glassdoor, 2026’da iş yaşamını şekillendirecek altı temel trendi öne çıkarıyor:

1) Çalışan-lider kopukluğunun artması

Çalışanlar ve liderler arasındaki farklar giderek belirginleşiyor. Glassdoor incelemelerinde üst düzey liderlik ve yönetimle ilgili “kopukluk” ifadesi 2024–2025 arasında yüzde 24 artış gösterdi. Uyumsuzluk (+%149), güvensizlik (+%26), iletişimsizlik (+%25) ve ikiyüzlülük (+%18) gibi olumsuz ifadeler de yükseldi.

2) Mikro işten çıkarmaların yükselişi

Büyük toplu işten çıkarmalar yerini, 50 kişiden az ancak düzenli işten çıkarmalara bıraktı. 2015’te yüzde 38 olan bu uygulama, 2025’te yüzde 51’e çıktı. Bu tür işten çıkarmalar şirketlerde kaygı, güvensizlik ve kızgınlık kültürlerini pekiştiriyor.

3) Uzaktan ve hibrit çalışanların dezavantajı

Ofise dönüş trendi kariyer fırsatlarını etkiliyor. Veriler, uzaktan ve hibrit çalışanların ortalama kariyer değerlendirmelerinde düşüş olduğunu gösteriyor. İşverenlerin yüz yüze çalışanları terfi ve projelerde önceliklendirmesi, uzaktan çalışanların göz ardı edilmesine ve iş tatmininin azalmasına yol açıyor.

4) Yapay zekanın hızla entegrasyonu

ChatGPT’nin yaygınlaşmasının ardından şirketler, yapay zekaya uyum sağlama baskısı nedeniyle çalışanlar arasında endişe yarattı. Rol otomasyonu, sürekli performans beklentisi ve teknolojinin sonuç üretme kapasitesine dair şüphe, iş güvencesi kaygısını artırıyor.

5) Aday güveninin azalması ve maaşların durgunluğu

İşe alım oranlarının 10 yılın en düşük seviyesine inmesi, iş arayanların beklentilerini düşürerek daha önce reddedebilecekleri pozisyonları kabul etmelerine neden oluyor.

6) Genç çalışanların artan kazanç gücü

Kariyerinin başındaki çalışanlar, son üç yılda ücret artışları sayesinde 2020’ye kıyasla daha fazla harcama gücüne sahip olacak. Ancak artan gelir, iş güvencesi eksikliğiyle birleşince duygusal olarak hala güvende hissetmemelerine yol açıyor.

2026 için çıkarılacak ders: Duygusal düzenleme

Glassdoor raporundaki tüm bu trendler — liderlik kopukluğu, mikro işten çıkarmalar, yapay zeka baskısı, uzaktan çalışanlar için azalan fırsatlar ve maaş durgunluğu — ortak bir noktada buluşuyor: duygusal düzeni bozuyor.

İş yeri öngörülemez hale geldiğinde, sinir sistemi hayatta kalma moduna geçiyor. Bunun sonucu olarak:

Düşünceler bulanıklaşıyor

Erteleme artıyor

Zor konuşmalardan kaçınılıyor

Akış durumuna erişim kayboluyor

Tepki verme eğilimi artıyor

Duygusal düzenleme artık bir “yumuşak beceri” değil, kritik bir kariyer becerisi. Çalışanlar güvende hissetmeden performans göstermeye çalışıyor; liderler endişeli ekipleri motive etmekte zorlanıyor.

2026’ya girerken, değişim ve belirsizlikle başa çıkmak için duygusal düzenlemeyi önceliğiniz haline getirin. Kaos içinde ayakta kalmak ve kalıcı bir kariyer inşa etmek bu beceriden geçiyor.