2026 yılında gümrükte gündem
2026 yılında gümrükte gündem
2025 yılının sonuna yaklaşırken, küresel ticaretteki değişim durmaksızın devam ediyor. 2026 yılını karşılarken küresel ticaretteki kırılmaların yaşandığı bir yılı geride bırakıyoruz. Küresel salgının olumsuz etkilerin giderek azaldığı ama yaklaşımının devam ettiğini görülüyor. Bu yaklaşımın devam etmesinin bir nedeni de coğrafi sorunların devam ediyor olması. Tüm süreçte, şirketlerin yakın ve dost ülkelerle ticaretini artırma ve planlama yapma noktasına taşıdığını bu yıl daha iyi gördük. Küresel gelişmelerin yerel ticarette ve küresel tedarik zincirinde ciddi etkisi oldu.
Tüm yılı etkileyen ticaret savaşları nedeniyle 2025 yılını bitirirken yıl başını da unutmamak gerekiyor. 2025 senesine Trump 2.0 rüzgarı ile başladık. Trump’ın 20 Ocak’ta göreve başlaması sonrasında, gümrük vergilerinde yaşanan ciddi artışlarla birlikte küresel ticaret savaşları başladı ve her an hangi ülkeye hangi tarifenin belirlendiğini takip ettik. Yıl sonuna yaklaşırken ticaret ve tarife savaşlarının durulduğu ve ABD tarafından ülke bazlı anlaşmalar ile bir noktaya varıldığı görüldü. 2026 yılında ise yine dünya ticaretinde bölgesel gelişmelerin ve Trump’ın etkili olacağına şüphe yok. Ancak ülkemiz açısından en önemli konunun Avrupa Birliği’ndeki (AB) dış ticarete ilişkin regülasyonlar olacağını şimdiden söyleyebiliriz.
Dünya ticareti nereye gidiyor?
Dünya ticaretine ilişkin gelişmelere Dünya Ticaret Örgütü’nün (DTÖ) 2025 yılı Global Trade Outlook and Statistics raporunda yer veriliyor. Söz konusu rapordaki bilgilere göre dünya mal ticareti hacmi, 2025 yılının ilk yarısında yıllık bazda %4,9 oranında arttı. Ayrıca dünya mal ticaretinin cari ABD doları cinsinden değeri ise, 2024’teki %2’lik artışın ardından, 2025’in ilk altı ayında yıllık bazda %6 oranında yükseldi. Özellikle küresel salgında çok konuşulan bir ürün olan yarı iletkenler, sunucular ve telekomünikasyon ekipmanları gibi yapay zekâ ile ilgili ürünler, yılın ilk yarısındaki toplam ticaret genişlemesinin neredeyse %50’sini oluşturdu ve değer bazında yıllık %20 oranında arttı. Buna karşın, dünya mal ticareti hacmindeki büyümenin, 2024’teki %2,8’den, 2025’te %2,4’e ve 2026’da %0,5’e yavaşlaması bekleniyor.

Revize PEM kuralları dış ticaretimizde önemli olacak
En önemli ticaret ortağımız olan AB’nin liderlik ettiği Bölgesel Konvensiyon 2026’da hayata geçiyor. Yeni menşe kuralları ile dış ticarette yeni kurallar belirleniyor. Güncellemede, menşe kazanım kurallarının daha kolay ve esnek bir hale getirilmesi en önemli konu olarak öne çıkıyor. Bu çerçevede, belirlenen menşe kuralları esnetilerek ve konvansiyon içinde olan ülkeler arasında daha az katkı yapılarak menşe kazanımının önü açılıyor. Böylece, kendi içinde daha avantajlı bir ticaret yaratılıyor.
Ancak bu durum sadece bize değil Mısır, Faz ve Tunus gibi ülkelere de bir avantaj sağlıyor. Son dönemde bu ülkelere yönelik hem AB’den hem de ülkemizden ciddi yatırımlar yapılıyor. Bu yeni kurallar ile bu ülkeler de yeni yatırım alanları için kendilerine fırsat bulacak ve yatırım rekabetinde bu ülkeleri yeni yılda daha fazla duyağız. Özellikle AB ile olan gümrük birliği nedeniyle Çin gibi üye olmayan üçüncü ülke girdileri için Telafi Edici Vergi (TEV)’nin sanayi ve işlenmiş tarım ürünlerinde devam ediyor olması önem taşıyor. Bu uygulama Mısır, Fas ve Tunus için uygulanmayacak. Böylelikle bu ülkelerdeki yatırımcılar için Çin gibi üçüncü ülke girdisi kullanımı daha avantajlı olacak
Sınırda Karbon Mekanizması (SKDM/CBAM) düzenlemesi hayata geçiyor
Sınırda Karbon Mekanizması Düzenlemesi (SKDM) , kapsam dahilindeki ürün kategorilerinin AB’ye ihraç edilirken sahip olduğu karbon yoğunluğuna göre vergilendirilmesini hedefleyen bir mekanizma. Aynı zamanda SKDM, mevcut AB Emisyon Ticaret Sistemi’ndeki (EU ETS) ithal malları kapsayacak şekilde genişletilen iklim önlemi oluyor. Şu an için elektrik, demir ve çelik, çimento, alüminyum, gübre ve hidrojen ürün kategorilerini kapsayan bir CBAM uygulanıyor.
Ayrıca, 2025 yılında Omnibus kapsamında ciddi anlamda basitleştirme ve muafiyetlere yer verildi. İlk olarak, CBAM'a tabi mallar AB'ye ithal edilirken küçük ithalatçılar üzerindeki olumsuz etkileri azaltmak adına bir düzenleme getirildi. Yılda 50 tondan az SKDM kapsamındaki mal veya yılda 100 ton gömülü karbon emisyonu içeren mal ithal eden şirketler bu uygulamadan muaf tutuluyor.
Ne yapılmalı?
2026 yılında yeni PEM kuralları gündemimizde önemli bir yer kaplayacak gibi duruyor. Menşe kurallarının sektörel bazda daha esnek hale gelmesiyle herkesin üretim, tedarik yapılarını ve menşe kurgularını yeniden gözden geçirmesi gerekiyor. Ayrıca, yeni PEM 1 Ocak’ta yürürlüğe girse de ülke bazlı menşe protokolleri hâlâ tamamlanmayanlar bulunuyor. Bu nedenle, mevcut ticarette ikili kümülasyonlar devam etse de ülke bazlı menşe protokolleri tamamlanmayan ülkelerin içinde bulunduğu ülke gruplarında çapraz kümülasyon uygulanamayacak. Özellikle AB’den ATR ile ithal edilen PEM üyesi diğer ülke menşeli ürünlerde bir İlave Gümrük Vergisi (İGV) olacak. Bu durumun yaşanmaması için öncelikle PEM’i tam anlamıyla imzalamak ya da tedarik zincirindeki mal akışlarını gözden geçirmek gerekiyor.
Diğer bir konu, gümrük birliği dolayısıyla TEV’in AB’ye yönelik ihracatlarda hâlâ devam ediyor olması. Gümrük birliği ile PEM farklı düzenlemeler olduğu için bir düzenlemenin kaldırdığı TEV’i diğeri devam ettirebiliyor. Bu durumda, AB ihracatlarında üçüncü ülke girdisi kullanma açısından FAS, Mısır, Tunus gibi ülkelere kıyasla Türkiye dezavantajlı durumda oluyor. Bu husus, bizim açımızdan gümrük birliğinin güncellenmesini kaçınılmaz kılıyor. Öncelikle, PEM kapsamında menşe kazanılması durumunda sadece TEV alınmamasının sağlanması gerekiyor.
Son olarak ise çevre konularının bu yıl da gündemde olacağını söyleyebiliriz. İklim Kanunumuzun hayata geçmesi memnuniyet verici ama bir an önce ETS, SKDM gibi uygulamaların da hayata geçirilmesi gerekiyor. Kapsamdaki ürün gruplarını AB’ye ihraç eden şirketler için bu maliyet artık yansıtılıyor olacak. Bu nedenle, hem üretim maliyetleri hem üretimlerinin dönüşmesi hem de bu dönüşümün daha ucuz finansman ile yapılması için artık daha odaklı ve sistematik ilerlemek gerekiyor.