400 kiloluk zenginleştirilmiş stok, saldırının kaderini belirleyecek: İran’ın uranyumu nerede?
ABD ve İsrail’in İran’ın nükleer programını hedef alan hava saldırılarının ardından gözler, İran İslam Cumhuriyeti’nin yüzde 60 saflıkta zenginleştirdiği 400 kilogramdan fazla uranyum stokuna çevrildi. Söz konusu miktar, nükleer silah üretiminde gerekli olan yüzde 90 saflığa yakınlığıyla dikkat çekiyor.
ABD ve İsrail’in İran’ın nükleer programını hedef alan hava saldırılarının ardından gözler, İran İslam Cumhuriyeti’nin yüzde 60 saflıkta zenginleştirdiği 400 kilogramdan fazla uranyum stokuna çevrildi. Söz konusu miktar, nükleer silah üretiminde gerekli olan yüzde 90 saflığa yakınlığıyla dikkat çekiyor.
ABD’ye ait hayalet bombardıman uçakları, İran’ın başlıca nükleer tesislerine 13.600 kilogramlık bunker-buster bombaları bıraktıktan sonra eski Başkan Donald Trump, “Başlıca nükleer zenginleştirme tesisleri tamamen yok edildi” açıklamasında bulundu.
Tahran’ın yüksek oranda zenginleştirilmiş uranyum ürettiği Natanz ve Fordo tesislerinin ciddi hasar gördüğünden şüphe yok. Yakıt döngüsü ve depolama için kullanılan üçüncü bir tesis olan İsfahan da bir Amerikan denizaltısından fırlatılan Tomahawk füzeleriyle vuruldu. Ancak Trump yönetimi zarar tespitine devam ederken, kritik soru şu oldu: İran’ın nükleer programı gerçekten yok mu edildi, yoksa daha küçük ve gizli tesislere mi taşındı?
Bu sorunun cevabı büyük ölçüde İran’ın 408 kilogramlık yüzde 60 oranında zenginleştirilmiş uranyum stokuna ne olduğuna bağlı. Eski ABD’li yetkili Richard Nephew, “Bu mesele, materyale ve onun nerede olduğuna dayanıyor" değerlendirmesini yaptı. Obama ve Biden yönetimlerinde İran dosyasını yürüten Nephew, “Şu an itibarıyla bu materyalin nerede olduğunu bilmiyoruz ve yakın zamanda ulaşabileceğimiz konusunda da ciddi bir güvenimiz yok" ifadelerini kullandı.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ise İran’ın bu materyali taşıyıp taşıyamadığının “günlerce” kesin olarak bilinemeyeceğini belirterek, “Taşımadıklarını sanıyorum, çünkü şu an hiçbir şeyi hareket ettiremezsiniz. Bir kamyon yola çıkar çıkmaz İsrail onu görür, hedef alır ve imha eder" dedi.
İranlı üst düzey bir rejim yetkilisi ise zenginleştirilmiş uranyumu yerinde tutmanın “çok safça” olacağını söyledi. Yetkili ayrıca İran’ın nükleer programının her zaman barışçıl ve sivil amaçlarla yürütüldüğünü savunarak, silahlanma niyetlerinin olmadığını iddia etti. Ancak İsrail ile artan gerilimle birlikte, bazı İranlı yetkililer Tahran’ın nükleer doktrininde değişikliğe gidebileceğinin sinyallerini verdi.
İran'dan 'Oyun bitmedi' mesajı
Bazı analistler, İran’ın caydırıcılığını yeniden sağlamak amacıyla gizli tesislerde bomba geliştirmeye hız verebileceği konusunda uyarıda bulunuyor. İran lideri Ayetullah Ali Hamaney’in kıdemli danışmanı Ali Şemhani, “Nükleer tesisler yok edilse bile oyun bitmiş sayılmaz" mesajını verdi. Şemhani, X üzerinden yaptığı paylaşımda, “Zenginleştirilmiş materyal, yerli bilgi birikimi ve siyasi irade hâlâ mevcut" ifadelerini kullandı. İsrail’in ilk saldırısında yaralandığı bildirilen Şemhani, İran’ın nükleer kapasitesinin hâlâ ayakta olduğunu savundu.
Zenginleştirilmiş uranyumun daha önce Natanz (İran’ın merkezinde), Fordo (Kutsal Kum kenti yakınlarında bir dağın içine oyulmuş başlıca zenginleştirme tesisi) ve İsfahan’daki tünellerde depolandığı bildiriliyor. Soğutulduktan sonra su ısıtıcısı benzeri büyük silindirik kaplarda toz hâlinde muhafaza ediliyor.