4,5 milyar dolarlık Biyoteknoloji Vadisi bilimin yeni üssü olacak
Üç yıl gibi bir sürede 4,5 milyar dolarlık yatırımla kurulması planlanan Biyoteknoloji Vadisi, Türkiye’nin bilimsel dönüşümünün simgesi olmaya hazırlanıyor. BİYOSAD ve Biyoteknoloji Vadisi Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Varlıbaş’ın deyimiyle: Bu bir sanayi projesi değil, gelecek vizyonu.
Üç yıl gibi bir sürede 4,5 milyar dolarlık yatırımla kurulması planlanan Biyoteknoloji Vadisi, Türkiye’nin bilimsel dönüşümünün simgesi olmaya hazırlanıyor. BİYOSAD ve Biyoteknoloji Vadisi Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Varlıbaş’ın deyimiyle: Bu bir sanayi projesi değil, gelecek vizyonu.
17 Nisan 2025, 17:18 Güncelleme: 17 Nisan 2025, 17:25
Biyoteknoloji… Tıpkı savunma sanayi gibi stratejik, tıpkı dijitalleşme gibi dönüştürücü, tıpkı enerji gibi hayati. BİYOSAD’ın (Biyoteknoloji Sanayicileri Derneği) öncülüğünde ve tamamen sanayicilerin desteğiyle hayata geçirilmesi planlanan 4,5 milyar dolarlık dev yatırım, Türkiye’nin bilim ve teknoloji hamlesinde yeni bir kilometre taşı olacak. Tuzla’da, 2,7 milyon metrekarelik alanda yükselecek bu proje sadece bir organize sanayi bölgesi değil; liselerden yükseköğretim kurumlarına, Ar-Ge merkezlerinden patent ofislerine kadar tüm katmanlarıyla yaşayan bir ekosistem olarak tasarlandı. Altyapı çalışmaları başlayan projede üç yıl içinde 30 şirketin üretime geçmesi planlanıyor. 20 bin kişilik nitelikli istihdam, 15 milyar dolarlık yıllık ihracat, 160 biyoteknoloji şirketi hedefi… Bunlar sadece rakam değil; Türkiye’nin küresel teknoloji yarışında iddialı bir oyuncu olmak için ilk tohumları.
Biyoteknoloji alanında üst sıralarda yer alan Singapur için: “Singapur’un modeli buysa, bizim modelimiz Biyoteknoloji Vadisi olacak. Onlardan daha avantajlıyız. Biz Avrupa’nın kapısıyız, bizim ekosistemimiz daha zengin” diyor Dr. Ercan Varlıbaş.
“Bu bir irade meselesi”
Biyoteknoloji Vadisi aynı zamanda bir vizyonun ürünü. BİYOSAD ve Biyoteknoloji Vadisi Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ercan Varlıbaş, bu projeyi sadece bir yatırım değil, Türkiye’nin bilimsel sıçraması olarak tanımlıyor. “Bu proje, sanayi ve akademiyi bir araya getiren bir güç birliği. Bu sadece altyapı değil, aynı zamanda irade meselesi” diye ekliyor.
Biyoteknoloji, COVID-19 pandemisinde tüm dünyanın radarına giren, stratejikliği tartışmasız bir alan. Ercan Varlıbaş’a göre bu alan, artık sadece sağlıkla sınırlı değil: “Solunum cihazı bulunamadığı için hayatını kaybeden insanları, birbirinin eldivenlerine el koyan ülkeleri gördük. Biyoteknoloji artık bir güvenlik meselesidir.”
Türkiye için bir ilk, dünya için referans model
Türkiye, ekonomik büyüklükte dünyanın 20’nci ülkesi olabilir ama biyoteknoloji sıralamasında 48’inci sırada. “Bu, kabul edilemez” diyen Varlıbaş, ekosistemin eksikliğine dikkat çekiyor. “Biz teknolojiyi bilen, yöneten, üreten ve pazarlayan insanları bir araya getirerek bu tabloyu tersine çevireceğiz. İlk 10 hedefimiz var. Bu da 10 yıllık bir planla mümkün.”
