AB havalimanlarında parmak izi dönemi
Avrupa’daki yaklaşık 30 ülke, yeni Giriş/Çıkış Sistemi (EES) kapsamında biyometrik taramaları zorunlu hale getiriyor. 12 Ekim’de başlayacak yeni uygulamayla pasaporta damga vurulması işlemi tarihe karışacak. Ancak uygulamaya dair gizlilik endişeleri de tartışılıyor.
Avrupa’daki yaklaşık 30 ülke, yeni Giriş/Çıkış Sistemi (EES) kapsamında biyometrik taramaları zorunlu hale getiriyor. 12 Ekim’de başlayacak yeni uygulamayla pasaporta damga vurulması işlemi tarihe karışacak. Ancak uygulamaya dair gizlilik endişeleri de tartışılıyor.
01 Ekim 2025, 15:13 Güncelleme: 01 Ekim 2025, 15:20
Avrupa Birliği, yaklaşık 30 ülkeye giriş yapan yabancı yolcular için otomatik biyometrik bir programı hayata geçirecek. 12 Ekim’de başlaması planlanan Giriş/Çıkış Sistemi (EES), geleneksel pasaport işlemlerinin yerini alacak, buna pasaport damgası da dahil. Yerine yüz tanıma ve parmak izi taramaları gelecek. EES sistemi altı ay boyunca aşamalı olarak devreye girecek ve Schengen bölgesindeki 29 ülkenin 10 Nisan’a kadar tamamen uyumlu olması bekleniyor. Bu ülkeler arasında İtalya, Yunanistan, Fransa ve İspanya gibi popüler turistik destinasyonlar da var.
Avrupa Konseyi’nin temmuz ayındaki duyurusuna göre bazı ülkeler biyometrik sisteme daha erken geçebilir. Diğerleri ise teknolojiyi yavaş yavaş entegre ederek yoğun dönemlerde eski yöntemlere geri dönebilir. Geçiş sürecinde, ülkeler pasaportlara damga vurmaya devam edecek; bu da gezginler için pasaportlarına son bir ‘dünya turu’ nişanı alma şansı olacak. Rick Steves tur programının yöneticisi Robyn Stenci, “Duygusal bir yanı var. Artık pasaportunuza damga vurulmayacak” dedi.
Nostaljiye karşı teknoloji
Avrupa seyahat uzmanları, nostalji faktörüne rağmen teknolojik avantajların daha ağır bastığını söylüyor. Geçiş sırasında bazı aksaklıklar olsa da bu yüksek teknolojiye sahip temassız program uzun vadede yolculara önemli ölçüde zaman kazandırabilir. İlk kez bu programı kullanacak yolcular, bir gişede veya boş duran bir kioskta kayıt yaptıracak. Sistem, parmak izlerini alacak, bir fotoğraf çekecek ve pasaportu tarayacak. Her şey yolunda giderse, giriş serbest. 12 yaşından küçük çocuklardan parmak izi alınmayacak.
Stencil, “Gümrük memuruna görünmek, pasaportunun incelenmesini ve damgalanmasını beklemek yerine, artık self-servis tarama makinelerini kullanacaksınız. Sonuç olarak çok daha verimli bir sınır geçiş süreci olacak” diye konuştu. AB bu değişikliğin başlıca nedenleri arasında sınır kontrollerinde hız ve verimliliği gösteriyor. Schengen bölgesinde güvenliğin artırılması ve düzensiz göçün azaltılması da motivasyon kaynakları arasında.
Lüks seyahat operatörü Abercrombie & Kent’in Avrupa ürün yöneticisi Liam S. Dunch, biyometrik verilerin AB’ye turistlerin kalış sürelerini daha iyi takip etme olanağı sağlayacağını belirtiyor. Bu yasal kalış süresini aşan ziyaretçileri de kapsıyor.
Gizlilik endişeleri
AB’nin biyometriye yönelmesi, seyahat güvenliğinde giderek artan bir trendin parçası. Bu yazın başlarında, ABD Ulaştırma Güvenliği İdaresi (TSA), 15 havalimanında PreCheck Touchless ID adında temassız kimlik kontrol hatlarını tanıttı; dört havayolu bu sisteme dahil oldu. Bu sistem, yüz tanıma teknolojisi kullanarak yolcuların kimliğini doğruluyor; ehliyet veya başka kimlik belgelerine gerek kalmıyor. Gümrük ve Sınır Koruma da benzer teknolojiyi 230’dan fazla havalimanında giriş/çıkışlar için kullanıyor.
