ABD Başkanı Trump görevdeki ilk 100 günde dünyayı nasıl sarstı?
Etrafı kendisine sadık kişilerle çevrili olan ABD Başkanı Donald Trump, eski kuralların artık kendisi için geçerli olmadığını biliyor. Uzun yıllardır savunduğu fikirleri hayata geçirerek bundan tam anlamıyla faydalanıyor. ABD Başkanı görevdeki ilk 100 gününde hem ABD'yi hem dünyayı sarsacak kararlar aldı. Uzmanlara göre ise endişe verici olan şey kimse Trump'ın bu şaşırtıcı adımlarının bitip bitmediğini bilmiyor.
Etrafı kendisine sadık kişilerle çevrili olan ABD Başkanı Donald Trump, eski kuralların artık kendisi için geçerli olmadığını biliyor. Uzun yıllardır savunduğu fikirleri hayata geçirerek bundan tam anlamıyla faydalanıyor. ABD Başkanı görevdeki ilk 100 gününde hem ABD'yi hem dünyayı sarsacak kararlar aldı. Uzmanlara göre ise endişe verici olan şey kimse Trump'ın bu şaşırtıcı adımlarının bitip bitmediğini bilmiyor.
30 Nisan 2025, 10:02 Güncelleme: 30 Nisan 2025, 10:10
İkinci döneminin yüzüncü gününde dünya ABD Başkanı Donald Trump'ın etrafında dönüyor. Avrupa'da ülkeler Ukrayna'yı ya da belki de kendilerini savunmak umuduyla silah depolamak yapmak için çabalıyor. Asya'da üreticiler, oyunun kurallarını bilmeden üretim hatlarını nereye taşıyacakları konusunda strateji geliştiriyor. Latin Amerika'da yorgun, yoksul, bir araya toplanmış kitleler, özgürlükler ülkesinde artık her şeyin farklı olduğunu hissederek evlerinde kalıyorlar. Amerika Birleşik Devletleri'nin içindekiler de bunu hissediyor; belirsizlik en güçlü kurumlara sızıyor; Wall Street bankaları, Capitol Hill ofisleri, federal kurum merkezleri, özel üniversite kampüsleri.
“Daha sadık çalışanları var”
Bu arada Donald Trump, tahtına geri döndüğünde her zamankinden daha mutlu görünüyor. 1981'den 2017'ye kadar Trump Organization’da çalışan Andrew Weiss, “Daha rahat. Daha sadık çalışanları var” dedi. Neredeyse hepsi ona övgüler düzmeye hevesli. Basın Sözcüsü Karoline Leavitt yaptığı açıklamada Başkan'ın enflasyon konusundaki ilerlemesini abartarak “Başkan Trump ilk 100 gününde yüzlerce vaadini yerine getirdi ve en önemli iki kampanya hedefini şimdiden gerçekleştirdi: sınır güvenli ve enflasyon sona eriyor” diye konuştu.
Gerçek şu ki bu hızlı başlangıç kimseyi şaşırtmamalı. Trump'ın öncelikleri, emlak geliştiricisinin kendisi için önemli olan birkaç konuda sesini yükselttiği 1980'ler ve 1990'lardan beri belliydi. Uluslararası ticareti ele alalım. Trump 1988'de “Bu serbest ticaret değil” diye alay ederek, “Eğer şu anda Japonya'ya gidip bir şey satmaya çalışırsanız, bunu unutun” demişti. Savunma harcamaları konusunda da benzer bir ton kullandı. “Müttefiklerimizin adil paylarını ödemelerini sağlarım” dedi. Göçmenlik konusundaki düşüncelerini de ima ederek, bir iş ortağına ABD'nin çoğunluğu azınlıklardan oluşan bir ulus haline gelmeyeceğini söyledi. Trump, “Bu asla olmayacak. Güney Afrika olmayacağız” demişti.
“30-40 yıldır inandığı temel şeyler”
Trump'ın Beyaz Saray'a geri dönmesiyle birlikte, uzun zamandır gündeminde olan konular artık ulusun gündeminde. Trump'ın ilk döneminde Avrupa Birliği Büyükelçisi olarak görev yapan ve ikinci dönemine “şok ve şaşkınlık” içinde başlayan Gordon Sondland, “Bunlar onun inandığı ve otuz-kırk yıldır inandığı temel şeyler” dedi. Eğer Trump bu kadar uzun süre bu kadar tutarlı olmasaydı, tüm bunlar şaşırtıcı olabilirdi. Başkan'ın temel içgüdülerini deşifre ettiğinizde ilk 100 günü daha anlaşılır, kalan 1.362 günü ise daha öngörülebilir hale geliyor.
