ABD’li psikolog Mark Travers Forbes için kaleme aldığı yazıda çeşitli araştırmaların sonuçlarını da referans vererek sevgi ve güven temelli bir ilişkinin araştırmalara dayanan kanıtlarına odaklandı.

---

29 Mart 2025, 10:32 Güncelleme: 29 Mart 2025, 12:32

Her şey yolunda giderken bir ilişkide güvende hissetmek kolaydır. Ancak stres, başarısızlık veya duygusal tükenme başladığında ne olur? İşte o zaman bir ilişkinin gerçek temeli ortaya çıkar. Bazı partnerler mutlu anlarda başarılı olur ancak işler ağırlaştığında geri çekilir. Diğerleri ise sevgilerini koşullu hissettirir ve yalnızca uygun olduğunda destek sunarlar. Ancak en güçlü ilişkiler daha derin bir şey üzerine inşa edilir: Bir partnerin, en savunmasız olduğunuz zamanlarda bile istikrarlı, mevcut ve duygusal olarak erişilebilir kalma yeteneği.

Gerçekten yanınızda duracak bir partner, aşkın sadece iyi günlerden ibaret olmadığını, iki insanın zor günleri birlikte nasıl atlattığıyla ilgili olduğunu anlar. Bağlanmak için mükemmel olmanıza ihtiyaç duymazlar. Zorlukların bir kişiyi tanımlamadığının farkındadırlar ve değerinizin herhangi bir anda ne kadar kolay sevildiğinize bağlı olmadığını hem sözleriyle hem de eylemleriyle açıkça ortaya koyarlar. İşte partnerinizin sadece kolay zamanlar için değil, her zaman için sizinle birlikte olduğunu gösteren üç güçlü işaret:

1. Siz olmadığınızda bile sakin kalabilirler

Bunaldığınızda, partneriniz tepkisel, sabırsız veya mesafeli davranarak gerilimi tırmandırıyor mu? Yoksa kaosa katkıda bulunmak yerine güvenli bir liman görevi görerek stabil mi kalıyor? Emotion Review'da yayınlanan 2012 tarihli bir çalışma sağlıklı ilişkilerin, partnerlerin birbirlerinin duygusal durumlarını bilinçsizce etkiledikleri ikili bir duygusal sistem olarak işlediğini gösteriyor. Güvenilir bir partner, sıkıntınızı absorbe etmek veya göz ardı etmek yerine, sizi dengelemeye yardımcı olur. Bu kendi duygularını görmezden geldikleri anlamına gelmez, aksine sizinle birlikte duygularınızı düzenleyerek kaos yerine sakinliği teşvik eden duygusal bir ritim yaratırlar.

• Kendinizi kaybettiğinizde, “Sakin ol” demezler. “Ben buradayım” derler.
• Siz içinizi döktüğünüzde, bunu düzeltmek için acele etmezler. Dinlerler, başlarını sallarlar ve kendinizi ifade etmenize izin verirler.
• Dağılacak gibi hissettiğinizde, geri çekilmez veya paniklemezler. Sabit kalırlar, varlıkları ve beden dilleri aracılığıyla sessiz bir güvence sunarlar.