Almanya iklim hedeflerini küçültmeye hazırlanıyor
Hükümetin çökmesiyle Almanya’nın enerji dönüşüm planları sekteye uğradı. İklim fonları kesintiye uğrarken sanayi devleri fosil yakıtlara yöneliyor. Thyssenkrupp, hidrojen fırını projesini durdurdu. Muhafazakârlar, iklim finansmanını kısarak güvenlik ve ekonomi konularına öncelik veriyor.
Hükümetin çökmesiyle Almanya’nın enerji dönüşüm planları sekteye uğradı. İklim fonları kesintiye uğrarken sanayi devleri fosil yakıtlara yöneliyor. Thyssenkrupp, hidrojen fırını projesini durdurdu. Muhafazakârlar, iklim finansmanını kısarak güvenlik ve ekonomi konularına öncelik veriyor.
İki yıl önce Almanya’nın en büyük çelik üreticisi Thyssenkrupp AG, bir hidrojen fırınının finansmanına yardımcı olmak için 2 milyar euro (2,1 milyar dolar) değerinde sübvansiyon aldı. Bu, türünün en büyük taahhüdüydü ve Almanya’nın temiz yakıta geçiş planlarında dönüm noktası olarak görülüyordu.
Ancak hidrojen kullanımına yönelik planlar şu anda askıya alınmış durumda. Geçen yılın sonunda hükümetin çökmesiyle birlikte, enerji dönüşümüne yönelik kritik finansman programları donduruldu ve önde gelen siyasi partiler, önceliklerinin artık başka alanlara kaydığını açıkça ifade etti.
Almanya, karbon emisyonlarını 2030 yılına kadar üçte iki oranında azaltmak için milyarlarca euro sübvansiyon harcadı. Ancak iklim değişikliğiyle ilgili belirsizlikler devam ederken, Avrupa’nın en büyük ekonomisi bu çabaları azaltmaya ve AB’nin enerji dönüşümündeki liderlik rolünü bırakmaya hazırlanıyor.
ABD geri çekilirken gözler Almanya’da
Donald Trump’ın yeniden ABD başkanı olmasıyla birlikte Washington, küresel iklim çabalarından uzaklaşırken, dünya ülkeleri enerji dönüşümü konusunda Almanya’nın öncü rol üstlenmesini bekliyor. Ancak devlet mekanizmasını yakından takip eden uzmanlara göre bu beklenti fazla iyimser olabilir.
İklimle ilgili taahhütleri yerine getirmek, halihazırda bütçe kısıtlamaları nedeniyle zorlanıyordu. Olaf Scholz’un liderliğindeki Sosyal Demokrat hükümet, Yeşiller ve iş dünyası yanlısı Hür Demokratlar ile oluşturduğu koalisyon içinde bile bu alanda ciddi zorluklarla karşı karşıyaydı. Uzmanlara göre seçimlerden sonra iklimle ilgili fonların daha da kısıtlanması çok yüksek bir ihtimal.
ABD’nin küresel iklim politikalarındaki azalan rolü ve iklim değişikliğinin yarattığı sosyal ve ekonomik riskler göz önüne alındığında, “iklim politikalarının kapsamlı bir şekilde genel bir siyasi stratejiye entegre edilmesi her zamankinden daha önemli” diyor hükümete bağlı bir iklim danışma grubunun başkanı olan Hans-Martin Henning.
Kendisi ve ekibi, Almanya’nın 2030 iklim hedeflerine ulaşması için atması gereken adımları içeren bir rapor yayımladı. Dışişleri Bakanlığı ve istihbarat servisi tarafından bu hafta yayımlanan bir başka raporda ise iklim riskleri Almanya’nın en büyük beş tehdidinden biri olarak gösterildi.
İklim politikaları ikinci planda kaldı
Seçim anketlerinde önde giden muhafazakâr muhalefet (CDU/CSU) ve iktidardan ayrılmaya hazırlanan Sosyal Demokratlar (SPD), Almanya’nın 2045 yılına kadar net sıfır emisyon hedefini sürdüreceğini vaat etti. Ancak Trump’ın Beyaz Saray’a dönüşü ve Almanya’da başarısız sığınmacılar tarafından gerçekleştirilen saldırılar, siyasi öncelikleri değiştirdi.