Avrupa Merkez Bankası enflasyonun ötesindeki tehditlere odaklanıyor
Avrupa'nın merkez bankacıları, bir zamanlar kendileri için yasak bölge olarak kabul edilen savunma ve Avrupa Birliği'nin karar alma sürecinin yeniden düzenlenmesi gibi konularda seslerini yükseltiyorlar. Ancak uzmanlara göre günlük siyasi çekişmelere çok fazla karışırlarsa bağımsızlıklarının tehlikeye girmemesi için dikkatli davranmaları gerekiyor.
Avrupa'nın merkez bankacıları, bir zamanlar kendileri için yasak bölge olarak kabul edilen savunma ve Avrupa Birliği'nin karar alma sürecinin yeniden düzenlenmesi gibi konularda seslerini yükseltiyorlar. Ancak uzmanlara göre günlük siyasi çekişmelere çok fazla karışırlarsa bağımsızlıklarının tehlikeye girmemesi için dikkatli davranmaları gerekiyor.
28 Kasım 2025, 11:14
Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde ve Bundesbank başkanı Joachim Nagel, savunma ve Avrupa Birliği karar alma süreçlerinin yeniden yapılandırılması gibi konularda alışılmışın dışında bir şekilde görüş bildiriyorlar. Bu konular bir dönem merkez bankası yetkilileri için tabu sayılan, yüksek riskli meseleler. Motivasyonları farklılık gösteriyor. Bazıları, popülistler ekonomik ortamı bulandırırken kamuoyu tartışmasını yeniden ele alma ihtiyacı görüyor. Enflasyon yeniden yüzde 2’ye yaklaşırken, diğerleri daha geniş tartışmalara girmekte kendilerini daha özgür hissediyor. Bu aynı zamanda ECB yönetimindeki olası değişimlere hazırlık.
Hassas bir denge
Ancak AB’nin doğu sınırında acımasız bir savaş sürerken ve siyasi liderler ABD ve Çin’e karşı artan rekabete ikna edici bir yanıt bulmakta zorlanırken, birçok yetkili sorumluluğun artık kendilerinde olduğunu düşünüyor. Dikkatli adım atmak zorundalar. Bazı ulusal merkez bankaları maliye politikası gibi konularda görüş bildirme esnekliğine sahip olsa da aşırıya kaçmak hükümetlerin de karşılık vermesine davetiye çıkarabilir. PGIM’in baş Avrupa ekonomisti Katharine Neiss, “Böylesine belirleyici zamanlarda merkez bankacıları için sessiz kalmak çok zor. Ama bu aynı zamanda çok hassas bir denge çünkü bağımsızlıklarını zayıflatma riskini almak istemezler” dedi.
Modern merkez bankacılığı
Almanya’dan Joachim Nagel belki de bu değişimi en iyi şekilde yakaladı ve buna “modern merkez bankacılığı” adını verdi. Kendi ülkesinde borçlanma kurallarının reformu için öneriler sundu ve aşırı sağ AfD partisine karşı kampanya yürüttü. AB için ise orduları finanse etmek amacıyla ortak borçlanma önerisinde bulundu ve tek bir üye devletin kilit girişimleri rehin almasını önlemek için çoğunluk oylaması prosedürleri çağrısında Lagarde’a katıldı.
Nagel bu ay Paris’te Fransız mevkidaşı François Villeroy de Galhau ile sahnede gerçekleştirdiği bir tartışmada, “Etrafımızdaki dünya değişirken, bence merkez bankacılığı da belli ölçüde değişmek zorunda. Yerimizde sayamayız” dedi. Villeroy da benzer bir görüşte ve bu tür meseleleri ECB’nin enflasyon hedefiyle ilişkilendiriyor. Ancak daha geniş açıdan, hükümetler ve siyasi partiler etkilerini kaybederken sorumluluğun kendilerinde olduğunu düşünüyor. Villeroy, “Biz genel bir ışık veririz, ders vermeyiz. Eğer yapısal politikalar gibi daha geniş meseleleri ele almazsak ki artık bunlar enflasyonla da çok bağlantılı, görevimizi yerine getirmemiş oluruz” diye konuştu.
