Avrupa’nın petrol başkenti Aberdeen’in ekonomik çıkmazı
Bir zamanlar Avrupa'nın petrol başkenti olarak anılan Aberdeen, 2014’teki küresel petrol krizinin ardından toparlanmakta zorlanıyor. Hükümet politikaları ve yatırım eksikliği, şehrin enerjiyle gelen zenginliğinin geride kalmasına neden oldu.
Bir zamanlar Avrupa'nın petrol başkenti olarak anılan Aberdeen, 2014’teki küresel petrol krizinin ardından toparlanmakta zorlanıyor. Hükümet politikaları ve yatırım eksikliği, şehrin enerjiyle gelen zenginliğinin geride kalmasına neden oldu.
30 Eylül 2025, 08:00 Güncelleme: 30 Eylül 2025, 12:35
Kuzey Denizi sanayisinin İskoçya’daki çöküşü, Aberdeen’in ekonomik gerilemesini tetikledi. 1990’ların başında, Aberdeen’in ünlü caddesi Union Street’teki bir bankamatik, Avrupa’nın en yüksek para çekim miktarına sahipti. 1973 enerji krizinin ardından geliştirilen ileri düzey deniz aşırı teknolojiler, büyük üreticileri Avrupa’nın petrol başkentine çekti. Bu durum yüksek maaşlar, fırlayan emlak fiyatları ve gösterişli harcamalar getirdi.
Ancak İskoçya’nın üçüncü büyük şehri, 2014’teki küresel petrol çöküşünden bu yana diğer fosil yakıt merkezlerinin aksine toparlanmakta zorlanıyor. O dönemde petrol fiyatları iki yıl içinde yüzde 75 düşerek varil başına 27 dolara kadar geriledi. Son on yılda fiyatlar varil başına ortalama 65 dolar seviyesinde seyretti ve bu durum Dubai’den Houston’a kadar birçok petrol şehrinde yeni büyüme dalgaları başlattı. Bu bölgeler, petrol ve doğalgaz faaliyetlerindeki canlanmadan faydalandı.
Sorumlu hükümetin politikaları mı?
Aberdeen’de ise birçok kişi, sorunların asıl nedeninin bölgenin doğal kaynaklarındaki azalma değil, ardı ardına gelen hükümetlerin uyguladığı yüksek vergiler ve yetersiz yatırım teşvikleri olduğunu savunuyor. Birleşik Krallık’taki İşçi Partisi hükümeti bu sonbaharda enerji politikalarını gözden geçirirken, Aberdeen’in görkemli günleri hala geçmişte kalmış durumda.
Enerji devi Wood Group’un eski CEO’su ve 1986’dan beri petrol ve doğalgaz sektöründe olan iş insanı Bob Keiller, “Hükümetler burayı yatırım yapılması zor bir yer haline getirdi ve Aberdeen bunun sonuçlarını yaşıyor” dedi. Birkaç yıl önce, Union Street boyunca sıralanan boş dükkanlar, şehrin genel gerilemesini yansıtıyordu; 200 civarındaki iş yerinin dörtte biri boştu.
Keiller, bu taş kaplamalı şehir merkezine daha fazla işletmeyi çekmek için çalışıyor. Boş dükkan sayısı 48’den 23’e düşmüş durumda. Tarihi fosil yakıt sektöründeki zayıflık, kuzeydoğu İskoçya’nın genel ekonomisini de etkiliyor. Bölgedeki her altı çalışandan biri denizaşırı enerji sektöründe çalışıyor. Bunların üçte ikisi petrol ve doğalgaz alanında.
EY’ye göre Aberdeen 2010’dan bu yana yaklaşık 18 bin pozisyonu kaybetti, bu toplam iş gücünün yüzde 10’una denk geliyor ve büyük ölçüde yerel petrol ve doğalgaz sektöründeki düşüşten kaynaklanıyor. Sektör temsilcileri, Birleşik Krallık hükümetinin Kuzey Denizi’nde yeni sondaj faaliyetlerini sonlandırma kararını sert biçimde eleştiriyor. Petrol lobicileri, enerji karlarına getirilen “beklenmedik kar vergisinin” (windfall tax) azaltılması ve yatırım teşviklerinin artırılması halinde, 2050 yılına kadar Birleşik Krallık’ın petrol ve doğalgaz ihtiyacının yarısının yerli kaynaklardan karşılanabileceğini söylüyor. Mevcut tahminlerde bu oran üçte birin altında.
