Avrupa'nın Trump'ın ticaret savaşına karşılık verme planlarında neler var?
Donald Trump'ın ABD-Avrupa ilişkilerini germesi müttefikleri bağımsızlık arayışına itti. Avrupa, gerilimin ortasında ABD'nin savunma, teknoloji ve ekonomik bağlarına olan bağımlılığını azaltmayı düşünüyor.
Donald Trump'ın ABD-Avrupa ilişkilerini germesi müttefikleri bağımsızlık arayışına itti. Avrupa, gerilimin ortasında ABD'nin savunma, teknoloji ve ekonomik bağlarına olan bağımlılığını azaltmayı düşünüyor.
ABD Başkanı Donald Trump ikinci döneminin ilk üç ayını dünyanın geri kalanına kendi iradesini dayatarak geçirdi ve uzun süredir müttefiklerine “kartlara sahip olmadıklarını” söyledi. Ancak Avrupa'daki ve diğer ülkelerdeki başkentlerde, oynayabilecekleri eller üzerine tartışmalar sürüyor. Söz konusu tartışmalar, ufak tefek rahatsızlıklardan neredeyse bir asırdır ittifakları pekiştiren savunma ve ekonomik ilişkileri koparabilecek eylemlere kadar uzanıyor.
Avrupa ve Kanada'da yirmiden fazla hükümet yetkilisi ile yapılan görüşmelere göre değerlendirilen konular arasında ABD merkezli savunma geliştiricilerine alternatif askeri teçhizat ve mühimmat tedarikçileri bulmak, daha güçlü karşı tarifeleri yürürlüğe koymak, ABD şirketleri için fikri mülkiyet korumalarını geri çekmek ve Amerikan teknoloji devlerine olan bağımlılıklarını azaltmak yer alıyor. Business Insider’a konuşan bir AB diplomatı Trump’la başa çıkma konusunda tutumun değiştiğini belirtti. Diplomat, “Kendimizi korumak için kararlar alacağız” dedi.
Trump'ın görev süresinin henüz üç ayı dolmadan emperyalist bir dış politika izlemeye başlaması dünya genelinde liderleri sarstı. Başkan'ın yeni dönemi Kanada ve Grönland'ı ilhak etmekten ısrarla bahsetmesi, Ukrayna'daki savaşı büyük ölçüde Rusya'nın şartlarına göre bitirme hevesi ve Başkan Yardımcısı JD Vance'in Avrupa'yı ‘bedavacılar’ olarak tanımlayan iğneleyici yorumlarıyla başladı.
Trump'ın bu ay neredeyse tüm ABD ticaret ortaklarına pek çok ekonomistin tuhaf bulduğu bir formüle dayanarak büyük gümrük vergileri getirme yönündeki piyasaları alt üst eden hamlesi, pek çok eski müttefikin bu öngörülemez Amerikan başkanını ilk döneminde olduğu gibi kontrol altına alabileceklerine dair düşüncelerinin son kalıntılarını da bir kenara bırakmalarına neden oldu.
Riskleri nasıl azaltacaklarını düşünüyorlar
Londra'dan Varşova'ya, Helsinki'den Roma'ya liderler gerilimi düşürme ve Washington'la verimli ilişkileri sürdürme çabalarını sürdürürken bir yandan da kendilerini Trump'ın tahribatından koruyarak “riski nasıl azaltacaklarını” düşünüyorlar. Bu liderlerin ilk hamleleri bir barajdaki ilk çatlaklar olabilir ve bu çatlaklar, Amerika'yı seksen yıldır Avrupa'ya bağlayan transatlantik ittifakı bozabilecek ve küresel düzeni yeniden şekillendirebilecek, giderek artan cezalandırıcı eylemlerden oluşan bir seli serbest bırakabilir.
Beyaz Saray, Trump'ın NATO müttefiklerinden çok az katkı alarak Ukrayna'daki savaşı sona erdirme çabalarının Avrupa'yı daha güvenli hale getirmeyi amaçladığını ileri sürerek, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e verilecek olası tavizlerin Avrupa’da bir çatışma yaratabilme potansiyelini küçümsedi.
Savunma desteğinin Amerika'dan uzaklaştırılması
Avrupa'da ABD'ye Polonya'dan daha borçlu ya da kayıtsız şartsız sadık çok az ülke var. Yine de Varşova'nın dört bir yanında iki silueti birleştiren posterler görülmeye başlandı: Putin ve Trump. Bu, Washington'dan gelen iki aylık doğrudan tehdit ve meydan okumaların Varşova ve diğer Avrupa başkentlerinde kamuoyunu ve hükümet yetkililerinin hesaplamlarını ne ölçüde hızla değiştirdiğinin bir göstergesidir. Trump NATO üyelerini savunma harcamalarını arttırmaya zorluyor ve ittifakın ülkelerin GSYH'lerinin yüzde 2'sini savunmaya ayırma şartının yüzde 5'e çıkarılması gerektiğini söylüyor. Ancak Trump'ın baskısının sonucu, NATO müttefiklerinin savunma yatırımlarını Amerikan sözleşmelerinden uzaklaştırması ve ABD'nin dayandığı kârlı bir mali anlaşmayı daraltması olabilir.