Bazı terfiler neden ceza gibi hissettiriyor?
Terfiler bazen ilerleme değil, ceza gibi hissettirir. Çünkü büyük baskı ve izolasyon yaratabilir ve maliyetleri telafi etmeyen ödüller sunabilir. Liderler, büyümenin bir tuzak değil, bir seçim gibi hissedilmesini sağlamak için destek sunmalı.
Terfiler bazen ilerleme değil, ceza gibi hissettirir. Çünkü büyük baskı ve izolasyon yaratabilir ve maliyetleri telafi etmeyen ödüller sunabilir. Liderler, büyümenin bir tuzak değil, bir seçim gibi hissedilmesini sağlamak için destek sunmalı.
14 Eylül 2025, 10:00
Çoğu profesyonel, yıllarını bir terfi için çalışarak geçirir. Terfi, ilerlemenin en net göstergesi, çabaların karşılığının alındığının açık bir işareti olarak görülür. Ancak birçok çalışan için bu yükselme anı başarı gibi değil, geri adım gibi hissedilir. Gurur vermesi gereken bir terfi, yerine yorgunluk, yalnızlık hatta pişmanlık getirebilir. Gerçek şu ki her kariyer adımı bireyin ihtiyaçları düşünülerek tasarlanmıyor. Kurumsal ihtiyaçlar, çoğu zaman kişisel uyumdan daha öncelikli olur. Bu ikisi çakıştığında, fırsat gibi görünen şey, cezaya dönüşebilir.
Terfinin ceza gibi hissettirmesinin en yaygın nedenlerinden biri, insanları eskiden onları heyecanlandıran işten uzaklaştırması. Örneğin, parlak bir mühendis artık zamanının çoğunu bütçeler ve performans değerlendirmeleriyle geçiren bir yönetici olur. Yetenekli bir tasarımcı, fikir üretmek yerine müşteri ilişkilerini yönettiği bir direktörlük rolüne geçirilir.
Başarılı olduğunuz iş elinizden alınmış olabilir
Bu tür değişiklikler şirket açısından mantıklıdır. Yöneticiler, en iyi performans gösterenin liderliğe yükseltilmesi gerektiğine inanır. Ancak birey için, onu başarılı yapan işin elinden alınmış gibi hissettirebilir. Sorumlulukla ödüllendirilirken, anlamdan mahrum kalınır. Bu uyumsuzluk bir içsel çatışma yaratır. Kağıt üzerinde bu rol bir başarı hikayesidir. Pratikte ise bir kayıp hissi yaratır. Bu nedenle, en yetenekli profesyonellerden bazıları terfiden kısa süre sonra sessizce işlerinden kopar. Statü rozeti, günlük tatminin bedeli olur.
Artan yetkinin gizli bedelleri
Terfinin geri tepebilmesinin bir diğer nedeni de yetkinin ağırlığıdır. Unvanlar beklenti getirir, beklentiler ise baskı. Önceden yalnızca kendi işine odaklanabilen bir çalışan, artık başkalarının performansından da sorumlu olur. Başarı artık sadece kendi çıktılarıyla değil, bir ekibin sonuçlarıyla ölçülür.
Bu değişim bazıları için ilham verici olabilir. Ama diğerleri için adaletsiz bir yük gibi hissedilir. Liderlik eğitimi almamış olabilirler. Hatta liderlik yapmak istemiyor bile olabilirler. Yine de yeni rol, onları koçluk yapmaya, çatışmaları çözmeye ve şirketi temsil etmeye zorlar.
Bu baskı, yalnızlık hissi de yaratabilir. Eskiden ekip arkadaşı olan kişiler artık doğrudan bağlı çalışanlar olur. İletişim şekli değişir. Güveni sürdürmek zorlaşır. Sonuçta, bir zamanlar takım arkadaşınız olan yöneticinizle tamamen rahat olmak kolay değildir. Sonuç olarak, terfiler kapıların açılması değil, duvarların kapanması gibi hissedilebilir. Çalışanlar özgürlük yerine kısıtlanmışlık, gurur yerine beklentilere yetişememe kaygısı yaşar.
