Bir sonraki Fed Başkanı'na şimdiden güvenilmiyor
ABD Merkez Bankası Başkanı Jerome Powell’ın halefini henüz açıklamadı ancak ABD Başkanı Trump’ın faiz oranlarını düşürecek birini istemekteki ısrarı, şimdiden seçilecek kişinin güvenilirliği konusunda soru işaretleri yarattı.
ABD Merkez Bankası Başkanı Jerome Powell’ın halefini henüz açıklamadı ancak ABD Başkanı Trump’ın faiz oranlarını düşürecek birini istemekteki ısrarı, şimdiden seçilecek kişinin güvenilirliği konusunda soru işaretleri yarattı.
11 Temmuz 2025, 23:00
ABD Başkanı Donald Trump, Jerome H. Powell’ın yerine geçecek kişiyi henüz açıklamadı. Ancak kimi seçerse seçsin bu kişi, faiz oranlarını Beyaz Saray’ın etkisinden bağımsız biçimde belirleyebilecek en güçlü isimlerden biri olduğuna dair şüpheleri aşmak zorunda kalacak. Aksi takdirde kurumun güvenilirliği zedelenebilir ve bu durum finansal bir paniğe neden olabilir.
Yatırımcılar, ekonomistler ve eski ABD’li yetkililer, Trump’ın merkez bankasını ve mevcut liderliğini sürekli olarak eleştirmesi ve yalnızca borçlanma maliyetlerini düşürmeyi destekleyen birini seçeceğini açıkça belirtmesi nedeniyle, halihazırda bir sonraki Fed başkanının altını oymuş olduğunu söylüyor.
Bu kriter, Powell’ın yerine geçecek kişinin görevi alabilmek için gizli sözler vermiş olabileceği endişesini doğuruyor. Bu da Fed’in, başkanın istekleriyle çelişmesi durumunda ekonomi için doğru politika ayarlarını belirleme kabiliyetini kısıtlayabilir. Açıkça siyasallaşmış bir Fed, Beyaz Saray’ın para politikası kararlarına karışmasının olumsuzluklarını gösteren acı derslerin ardından yerleşen onlarca yıllık geleneği yıkacaktır. Bu kez ortaya çıkacak sonuç, ekonomide felakete yol açabilir; yeniden yükselen enflasyon ve durgun büyüme gibi.
TS Lombard araştırma şirketinde ekonomist olan Dario Perkins, “Bir sonraki Fed başkanına şimdiden güvenmiyorum ve henüz kim olduğunu bile bilmiyorum. Trump’ın hükümetin her alanına sadece ‘evet efendim’ diyen insanlar yerleştirdiği algısı var; Fed neden farklı olsun ki?” dedi.
Trump’ın talepleri
Trump’ın Fed’e yönelik talepleri ikinci başkanlık döneminde daha da arttı. İlk döneminde olduğu gibi, faiz oranlarını düşürme çağrısına kulak vermediği için Powell’ı kişisel düzeyde itibarsızlaştırmaya çalıştı. Son aylarda Powell’ı “inatçı bir katır” ve “budala” olarak niteledi. Trump’ın faiz oranlarını düşürme gerekçelerinden biri de enflasyonun olmadığını öne sürmesi. Ekonomistler ve politika yapıcılar, son dönemde gelen daha ılımlı verilere rağmen, başkanın tarifelerinin bu yıl tüketici fiyatlarını en azından geçici olarak artıracağı yönündeki öngörüler nedeniyle bu görüşe genel olarak karşı çıkıyor.
Beyaz Saray sözcüsü Kush Desai yaptığı açıklamada, “Fed’in kendi beyan ettiği amacı, para politikasını verilere göre belirlemektir. “Veriler açıkça gösteriyor ki, Başkan Trump’ın politikaları enflasyonu hızla dizginledi” ifadelerini kullandı. Ancak Trump’ın şu anda daha sık dile getirdiği gerekçe, faiz oranlarının düşürülmesini, hükümetin borçlarını geri öderken katlandığı maliyetlerle ilişkilendiriyor. Bu da merkez bankasının faiz oranlarını yapay biçimde düşük tutarak hükümetin mali hedeflerine ulaşmasını sağlaması anlamına gelen “mali baskınlık” olarak bilinen tehlikeli bir yola sapmak demek. Oysa yasa koyucu Kongre’ye göre, Fed’in amacı düşük ve istikrarlı enflasyon ile sağlıklı bir iş gücü piyasasıdır.
