Bölgesel enerji güvenliğinin yeni mimarı: LNG merkezleri
Enerji sadece bir kaynak değil, artık bir strateji testi. Atina’da düzenlenen Athens Energy Summit, LNG’nin yükselişiyle birlikte Güneydoğu Avrupa'nın enerji oyununun kenarından merkezine geçişini gözler önüne seriyor. Ancak asıl soru şu: Bu yeni merkezler bizi iklim dostu bir geleceğe mi taşıyacak, yoksa yeni bir fosil bağımlılığına mı sürükleyecek?
Enerji sadece bir kaynak değil, artık bir strateji testi. Atina’da düzenlenen Athens Energy Summit, LNG’nin yükselişiyle birlikte Güneydoğu Avrupa'nın enerji oyununun kenarından merkezine geçişini gözler önüne seriyor. Ancak asıl soru şu: Bu yeni merkezler bizi iklim dostu bir geleceğe mi taşıyacak, yoksa yeni bir fosil bağımlılığına mı sürükleyecek?
Strateji ile coğrafyanın buluştuğu şehirlerden biridir Atina. Athens Energy Summit’te yukarıdaki başlık üzerine konuşmak ve anlaşmalar yapmak için geldim.
Tarihte diplomasinin şekillendiği bu topraklar, bugün de enerji jeopolitiğinin en sert denklemine ev sahipliği yapıyor.
Ve bu denklemin merkezinde giderek daha fazla LNG (sıvılaştırılmış doğalgaz) merkezleri yer alıyor.
Açık konuşalım:
Evet, LNG merkezleri bölgesel enerji güvenliğini güçlendirir.
Ancak bu merkezler bizi daha temiz ve dirençli bir geleceğe mi taşıyacak, yoksa yeni bir fosil bağımlılığı döngüsüne mi hapsedecek — tamamen nasıl tasarlandıklarına, nasıl finanse edildiklerine ve nasıl yönetildiklerine bağlı olacak.
Bugünün parçalı dünyasında, diplomasinin geri çekildiği, sert gücün yükseldiği bir dönemde LNG artık sadece bir enerji kaynağı değil:
Bir jeopolitik kaldıraç, bir kriz tamponu, hatta birçok ülke için geleceğe karşı bir sigorta poliçesi.
1. Yedek yakıttan sistemin belkemiğine: LNG’nin yükselişi
Son 10 yılda LNG, enerji piyasalarının kenarından merkezine yerleşti.
2024 itibarıyla küresel LNG ticareti 540 milyar metreküpü aştı.
Bu da hareket halindeki doğalgazın dörtte birinden fazlası demek.
Peki bu büyük dönüşüm neden gerçekleşti?
• Jeopolitik sarsıntılar: Ukrayna’da, ardından Orta Doğu’da boru hattı gazının silahlaştırılması, tek kaynağa bağımlılığın ne kadar tehlikeli olduğunu gösterdi.
• Yeni tedarikçiler: ABD, Katar, Avustralya hâlâ önde olsa da Mozambik, Nijerya ve Kanada gibi yeni oyuncular küresel arz haritasını çeşitlendiriyor.
• Avrupa’nın yön değiştirmesi: Rus boru hattı gazı çökerken, Avrupa 2024’te rekor seviyede 170 milyar metreküp LNG ithal etti. Bu, lüks değil zorunluluktu — özellikle altyapısı yetersiz, alternatifsiz Güneydoğu Avrupa için.
Bugün mesele LNG’nin önemli olup olmadığı değil.
Mesele, bu önemin geçici bir çözüm mü, kalıcı bir çıkmaz mı yaratacağı.
2. Güneydoğu Avrupa: Enerji koridorundan stratejik düğüm noktasına
Uzun yıllar yalnızca bir transit hattı olarak görülen Güneydoğu Avrupa, şimdi küresel gaz sisteminde stratejik bir dönüm noktası haline geliyor.
Bu dönüşümde iki ülke öne çıkıyor: Yunanistan ve Türkiye.
• Yunanistan, 2024’te devreye giren Alexandroupolis FSRU ile yalnızca kendine değil; Bulgaristan, Kuzey Makedonya, Sırbistan ve hatta Ukrayna’ya gaz sağlıyor.
• Türkiye, Marmara Ereğlisi ve Aliağa’daki mevcut LNG terminalleri ve yakında devreye girecek Saros Körfezi FSRU’suyla; Doğu Akdeniz, Hazar ve küresel LNG akışlarının kavşağında duruyor.