Can Holding soruşturmasında ikinci dalga
Can Holding’e yönelik yürütülen soruşturma kapsamında İstanbul merkezli dört ilde düzenlenen ikinci dalga operasyonda 35 kişi için gözaltı kararı verildi. Bu kişilerden 26’sı yakalanırken, üç kişinin yurt dışında bulunduğu, altı şüphelinin ise firari olduğu belirlendi.
Can Holding’e yönelik yürütülen soruşturma kapsamında İstanbul merkezli dört ilde düzenlenen ikinci dalga operasyonda 35 kişi için gözaltı kararı verildi. Bu kişilerden 26’sı yakalanırken, üç kişinin yurt dışında bulunduğu, altı şüphelinin ise firari olduğu belirlendi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “örgüt kurmak”, “örgütü yönetmek”, “suçtan elde edilen mal varlığını aklamak” ve “nitelikli dolandırıcılık” suçlarıyla ilgili sürdürülen soruşturmada yeni delillere ulaşıldı. Soruşturma dosyasına eklenen MASAK raporu ve elde edilen belgeler, örgüt yapılanmasında aktif rol oynadığı iddia edilen 35 kişiyi daha ortaya çıkardı.
Dört ilde eş zamanlı operasyon
Başsavcılığın talimatıyla İstanbul, Mersin, Iğdır ve İzmir’de eş zamanlı operasyonlar düzenlendi. İstanbul İl Jandarma Komutanlığı KOM Şube Müdürlüğü ekiplerince gerçekleştirilen baskınlarda, aralarında Binsat Holding Yönetim Kurulu Başkanları Arafat ve Cengiz Bingöl, eski Bilgi Üniversitesi Rektörü Remzi Sanver, Can Yayın Holding Başkanı Mehmet Kenan Tekdağ ve Can Holding sahiplerinden Şakir Can ile Murat Can’ın eşleri Betül ve Zühal Can’ın da bulunduğu 26 kişi gözaltına alındı.
Ev ve iş yerlerinde yapılan aramalarda çok sayıda belge, dijital materyal ve evrak ele geçirildi. Üç şüphelinin yurt dışında olduğu, altı kişinin ise firari durumda bulunduğu belirtildi.
Holding üzerinden çok yönlü suç iddiası
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü ilk soruşturmada, Can Holding bünyesindeki şirketler aracılığıyla örgüt kurularak vergi kaçakçılığı, kara para aklama ve nitelikli dolandırıcılık yapıldığı öne sürülmüştü.
MASAK ve mali denetim birimlerinin raporlarına göre, holding bünyesinde kaynağı belirsiz yüksek meblağlarda para girişleri tespit edildi. Bu paraların farklı şirketler arasında aktarılarak izinin gizlenmeye çalışıldığı, faturasız işlemlerle vergi yükümlülüğünün azaltıldığı iddia edildi.
Örgütlü yapı ve sermaye oyunları
Soruşturma dosyasında, Kemal Can ve Mehmet Şakir Can liderliğinde oluşturulan örgütün aynı sektörlerde çok sayıda şirket kurarak denetimden kaçtığı, şirket yönetimlerini sık sık değiştirip sorumluluğu dağıtarak yasal yaptırımlardan korunmayı amaçladığı ifade edildi.
Ayrıca ticari faaliyeti bulunmayan firmalarda sahte sermaye artışları yapıldığı, bu işlemlerde Varlık Barışı Kanunu’nun kötüye kullanıldığı ve suçtan elde edilen gelirlerin sisteme sokulduğu öne sürüldü.
Ekonomik gücü suç gelirleriyle artırma iddiası
MASAK bulgularına göre örgütün, dolandırıcılık ve vergi suçlarından kazandığı gelirlerle eğitim, medya, finans ve enerji sektörlerinde yatırım yaptığı, bu sayede hem ekonomik gücünü artırmayı hem de kamuoyu önünde meşruiyet sağlamayı hedeflediği kaydedildi.
121 şirkete kayyım atandı
Soruşturma kapsamında 121 şirketin mal varlığına el konuldu ve TMSF kayyım olarak görevlendirildi. İlk dalgada gözaltına alınan 10 şüpheliden 5’i tutuklanırken, Mehmet Kenan Tekdağ hakkında “ev hapsi” ve “yurt dışına çıkış yasağı” kararı verildi.