Citigroup raporunda, Akbank, İş Bankası ve Yapı Kredi’nin hisse notları "Al" seviyesine yükseltildi. Faiz indirim döngüsüyle bankaların kârlılığında güçlü toparlanma bekleniyor. Ancak enflasyon, takipteki alacaklar ve döviz dalgalanmaları risk oluşturabilir

---

28 Ocak 2025, 11:34 Güncelleme: 28 Ocak 2025, 13:29

Citigroup’un yayımladığı son rapora göre, Türk bankacılık sektörü, faiz indirimi döngüsüyle birlikte 2025’te güçlü bir toparlanma sürecine girmeye hazırlanıyor. 

Citigroup’un 28 Ocak 2025 tarihli raporunda, Türk bankacılık sektörüne yönelik yeni bir değerlendirme yapıldı. Raporda, Akbank, İş Bankası ve Yapı Kredi’nin hisse notları "Al/Yüksek Risk" seviyesine yükseltilirken, Garanti Bankası’nın notu "Nötr/Yüksek Risk" seviyesinde bırakıldı. Bu değişikliklerin arkasında, Türkiye’de faiz indirim döngüsünün başlamasıyla bankaların kârlılıklarında önemli artışlar beklenmesi yatıyor.

Citigroup’un analizine göre, 2025 ve 2026 yıllarında bankaların net faiz marjlarında (NIM) kayda değer bir genişleme yaşanabilir. Faiz indirimleri, özellikle mevduatların kredilerden daha hızlı yeniden fiyatlanmasıyla, bankaların gelirlerine olumlu yansıyacak. Ancak bu beklentiler, Türkiye'deki yaklaşık yüzde 30 enflasyon oranı göz önünde bulundurularak şekillendirilmiş durumda.

Raporda, Akbank, İş Bankası ve Yapı Kredi hisseleri için hedef fiyatlar yukarı yönlü revize edildi. Akbank’ın yeni hedef fiyatı 85 TL olarak belirlenirken, İş Bankası’nın hedef fiyatı 20 TL ve Yapı Kredi’nin hedef fiyatı ise 42 TL oldu. Garanti Bankası için ise hedef fiyat 145 TL’ye yükseltildi. Beklenen toplam getiri oranları açısından İş Bankası (yüzde 41,2) ve Yapı Kredi (yüzde 31,2), en yüksek potansiyele sahip hisseler olarak öne çıkıyor.

Rapor, sektör genelindeki varlık kalitesi ve kredi büyümesiyle ilgili de önemli tespitler içeriyor. Özellikle takipteki alacak oranlarında (NPL) artış eğilimi dikkat çekiyor. Tüketici kredileri, kredi kartları ve KOBİ kredileri gibi segmentlerde kalite kaybı görülürken, kurumsal kredilerin şu an için daha dayanıklı bir performans sergilediği belirtiliyor. Ancak bu segmentte de 2025 yılı içinde bazı zayıflamalar yaşanabileceği öngörülüyor.

Raporda ayrıca, Kur Korumalı Mevduatların (KKM) toplam hacminin 2023’teki zirve seviyesi olan 128 milyar dolardan, 2025 yılı başı itibarıyla 30 milyar dolara gerilediği ifade ediliyor. Bu gelişme, bankaların döviz risklerini azaltma ve TL’ye geçiş sürecini hızlandırma açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.