Citigroup, 344 yeni genel müdür atayarak rekor kırdı. Ancak çalışanların zorunlu değerlendirme sistemine tabi tutulması, şirket içinde tartışmaları ve gerilimleri artırıyor. CEO Jane Fraser liderliğinde yeniden yapılanan banka, iş gücünü 2026'ya kadar 20.000 kişi azaltmayı planlıyor.

---

19 Aralık 2024, 14:16

Citigroup, bu ay başlarında 344 yeni genel müdürünü (managing director) karşılayarak son yıllardaki en büyük terfi sınıfını oluşturdu. Ancak bu terfi süreci, şirket içerisinde yoğun tartışmaları ve politik gerilimleri de beraberinde getirdi. Business Insider'a konuşan mevcut ve eski genel müdürler, bu sürecin çoğu zaman çalışanları birbirine karşı rekabete soktuğunu ifade etti.

Citigroup, çalışanlarını dört seviyeli bir skalada değerlendiren bir sistem kullanıyor. Bu sistemde çalışanların en iyiden en kötüe doğru sıralanması gerekiyor ve öngörülen yüzdeler her seviyeye atanıyor. Ancak bu durum, bazen tüm kriterleri karşılayan çalışanların bile ortalama bir not almasına yol açabiliyor.

Şirket sözcüsü, "İşine bağlı, başarı odaklı meslektaşlarıyla dolu bir şirkete sahibiz ve liyakati benimsiyoruz. Sürecimiz, meslektaşlarımızın tutarlı standartlara tabi tutulmasını ve katkılarını en iyi bilen kişiler tarafından değerlendirilmesini sağlamaya yöneliktir" dedi.

Puanlama sistemi ve etkileri

Citigroup, "örnek" (1) ve "beklentilerin üzerinde" (2) notları için personelin sadece yüzde 5 ila yüzde 10’una ve yüzde 15 ila yüzde 30’una bu değerlendirmeleri yapabiliyor. Çalışanların yüzde 50 ila yüzde 65’i "değerli katkı sağlayanlar" olarak etiketlenirken, yüzde 3 ila yüzde 7’si "iyileştirme gerek" (4) notu alabiliyor. Bu düzeyde olan çalışanlar genellikle performans iyileştirme planlarına dahil ediliyor veya ikramiye haklarını kaybediyor.

Özellikle kalibrasyon toplantıları, yöneticiler arasında yoğun tartışmaları beraberinde getiriyor. Eski bir genel müdür, "Kimse kendi notlarından vazgeçmek istemezdi. Sıkça sert tartışmalar yaşardık" diyerek sürecin stresini ifade etti.

Genel müdürler arasında gerginlik artıyor

Bu sistem, şirket içerisinde iş yükünü ve baskıyı artırıyor. Terfi etmek isteyen çalışanların iki ila üç yıl boyunca üst üste en yüksek notları alması gerekiyor. Ancak puanlama süreci, genellikle belirsiz kriterlere dayandığı için tartışma konusu oluyor.

Bir eski yönetici, "Gelir getirmeyen pozisyonların değerlendirilmesi genellikle yöneticinin takdirine bağlı. Bu durum subjektif kararların önünü açıyor" dedi.