DEİK: Türkiye, Avrupa ile stratejik ortaklığı yeniden şekillendirmeli
DEİK, Türkiye-AB ekonomik ilişkilerinin yeniden tasarlanması gerektiğine dikkat çekti. Başkan Nail Olpak ve Mehmet Ali Yalçındağ, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, vize kolaylığı ve ortak güvenlik mimarisi gibi başlıklarda iş birliğini derinleştirme çağrısı yaptı.
DEİK, Türkiye-AB ekonomik ilişkilerinin yeniden tasarlanması gerektiğine dikkat çekti. Başkan Nail Olpak ve Mehmet Ali Yalçındağ, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, vize kolaylığı ve ortak güvenlik mimarisi gibi başlıklarda iş birliğini derinleştirme çağrısı yaptı.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Türkiye-AB ilişkilerinin mevcut durumu ve geleceğine dair kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. DEİK Başkanı Nail Olpak ile Avrupa İş Konseyleri Koordinatör Başkanı ve Türkiye-Almanya İş Konseyi Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ’ın katılımıyla düzenlenen toplantıda, ticaret savaşlarından vize serbestisine, Gümrük Birliği’nden yeşil dönüşüme kadar birçok başlık ele alındı.
DEİK Başkanı Nail Olpak, küresel düzenin ABD’nin korumacı ticaret politikalarıyla yeniden şekillendiğini, Çin’in etkisini artırdığını belirterek, Türkiye ile Avrupa Birliği’nin bu yeni konjonktürde stratejik ortaklık kurması gerektiğini vurguladı.
Olpak, “AB üyesi ülkeler ve diğer Avrupa ülkeleri, Türkiye’nin en büyük ekonomik ve ticari partneridir. 2024’te Avrupa’ya ihracatımız 149 milyar dolara ulaşırken, ithalatımız 178 milyar dolara çıktı. Toplam dış ticaret hacmi ise 327 milyar dolar oldu. Avrupa’nın dış ticaretteki payı yüzde 54’e ulaştı” dedi.
“Gümrük Birliği teknik sorunlardan arındırılmalı”
Olpak, Gümrük Birliği’nin günümüz koşullarına uygun şekilde modernize edilmesi gerektiğine dikkat çekerek, tır kotası ve vize gibi teknik sorunların çözülmesinin yanı sıra dijitalleşme, yeşil ekonomi, kamu alımları ve e-ticaret gibi yeni başlıkların da masaya yatırılması gerektiğini söyledi.
30 Nisan’da Ankara’da gerçekleştirilen Avrupa Birliği Ekonomik İlişkileri Toplantısı’nda bu konular, AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Thomas Hans Ossowski ve AB üyesi ülkelerin büyükelçileriyle detaylı biçimde ele alındı. Ossowski, Gümrük Birliği’nin modernizasyonuna yönelik güçlü bir irade olduğunu ve Türkiye’nin bu süreçte masada yer alması gerektiğini açıkça ifade etti.
Olpak, “AB ile ekonomik ilişkilerde daha pragmatik ve sonuç odaklı bir iş birliği anlayışına ihtiyaç var. Vize süreçleri iş dünyasının hareket kabiliyetini kısıtlıyor. Bu konuda da yapıcı bir yaklaşım bekliyoruz” dedi.
“Türkiye, Avrupa’nın güvenlik mimarisinde kilit rol oynayabilir”
Olpak, Türkiye’nin NATO içindeki konumu ve savunma sanayii kapasitesiyle Avrupa’nın güvenlik yapılanmasında merkezi bir rol oynayabileceğini belirtti. Baykar-Leonardo iş birliği gibi örneklerin savunma sanayinde karşılıklı güvene dayalı ortaklıkların mümkün olduğunu gösterdiğini söyleyen Olpak, Türkiye’nin Avrupa’nın stratejik özerkliğine katkı sunabilecek potansiyele sahip olduğunu vurguladı.
Ayrıca Türkiye'nin, yakın kıyı (nearshoring) ve dost kıyı (friend shoring) kavramları çerçevesinde Avrupa’nın tedarik zinciri güvenliği açısından da önemli bir partner olduğunu ifade etti. Olpak, “Pandemi ve Ukrayna savaşı, uzak tedarik zincirlerinin risklerini net biçimde ortaya koydu. Türkiye, bu boşluğu doldurabilecek en güçlü adaylardan biridir” dedi.