Deprem Beynimizi Fizyolojik Olarak Etkiliyor Mu?
Depremin yıkıcı birçok etkisi vardır. İnsanları ruhsal açıdan da etkileyen depremin beyin üzerinde kalıcı bir fiziksel etkisi üzerinde tartışmalar yapılmaktadır. Makaledeki verilere göre depremin beyin üzerinde kalıcı bir etkisi tespit edilmemiştir. Bunun yanında görülen rahatsızlıklar daha çok travma sonrası stres bozukluğuna dayandırılmaktadır.
Beynimizde bir denge kontrol merkezi vardır. Bu merkez, beyin sapı ve beyincikteki denge hücreleri ile kontrol edilir. Bu hücrelerle omurilik, göz ve iç kulaktan çıkan sinirlere bağlanır. Bu sayede çevremizden gelen sinyaller kulaklarımız, gözlerimiz, bacaklarımız, ayaklarımız ve hatta derimiz üzerinden algılanarak denge kontrol merkezinde işlenir.
Deprem Beynimizi Nasıl Etkiler?
Beyin işlenen verilere göre bizi dengede tutar. Tahmin etmediğiniz bir durumla karşılaştığımızda, örneğin adım attığınız yer düşündüğünüzden daha alçaksa, beyin bu duruma önce şaşırır sonra bu değişikliğe uyum sağlayarak yeniden denge kurmanızı sağlar. Bu durum yaşanılan mini bir depreme benzetilebilir. Gerçek bir deprem anında beynin bu duruma nasıl tepki verdiği ve ne gibi fiziksel değişikliklere uğradığı hakkında tartışmalar vardır. Bazı araştırmalar depremin ön beyinde farklılıklara ve görsel öğrenme becerilerinde gerilemeye yol açtığını belirtilirken, diğer araştırmalarda bu durumların depremden daha çok travma sonrası stres bozukluğundan kaynaklandığı öne sürülmektedir.
Genelde depremin psikolojik etkileri üzerinde fazla durulmasa da yapılan araştırmalar, deprem sonrasında beyinde fiziksel değişimler olduğu göstermektedir. Araştırmacılar beyin üzerindeki fiziksel değişimleri incelemek amacıyla depreme maruz kalan, depreme maruz kalmayan ve stres bozukluğu olan gruplar ile bazı çalışmalar yapmışlardır. Hacettepe Üniversitesi'nde yapılan bir çalışmada ön beynin yapısında farklılıklar gözlemlendiği ve görsel öğrenme merkezlerinin aktivitesinin azaldığı belirtilmektedir. Ancak bir diğer araştırma sonucunda depremin beyin üzerinde böyle bir etkisinin doğrudan olmadığı, daha çok travma sonrası stres bozukluklarından kaynaklı bir durum olduğu düşünülmektedir. Deneyde insanlar üzerinde sözlü, görsel öğrenme ve psikomotor beceriler test edilmiş ve elde edilen verilere göre istatiksel analizler yapılmıştır.
Deneye şu gruplar da dâhil olmuştur;
• Travma sonrası stres bozukluğu olan grup
• Depremden bağımsız olarak travma sonrası stres bozukluğuna sahip olan grup
• Deprem sonrasında travma sonrası stres bozukluğu olan grup
• Yaşadıkları deprem sonucunda travma sonrası stres bozukluğu yaşayan 28 kişinin 2 sene boyunca çalışmaya katılım sağladığı grup
• Deprem sonrasında herhangi bir psikolojik rahatsızlığı olmayan grup
Depremde evlerini ve sevdiklerini kaybetmelerine rağmen herhangi bir psikolojik rahatsızlığı olmayan 89 kişinin sağlıklı oldukları raporlarla onaylanmış ve bu kişilerin 13 ay boyunca çalışmaya katılımları sağlanmıştır.
Depreme Maruz Kalmayan Grup
Depreme maruz kalmayan, aile geçmişinde herhangi bir rahatsızlığı olmayan 111 kişi iki sene boyunca yapılan çalışmaya katılım sağlamıştır.
Grupların hepsine uzmanlar tarafından konuşma, görsel öğrenme, dinleyerek öğrenme, motor beceri (yazı yazma, araç sürme vb.), hafıza testleri uygulanmış ve iki sene boyunca elde edilen verilerin istatiksel analizleri yapılmıştır.

