Dünya ekonomi liderleri Washington’da Trump’ın ticaret savaşıyla yüzleşiyor
Washington’daki IMF‑Dünya Bankası bahar buluşması, Trump’ın tarifeleriyle derinleşen ticaret krizinin çözüm arayışına sahne olacak. Maliye bakanları ve merkez bankacıları, ABD’nin belirsiz tavrına rağmen küresel düzeni ayakta tutacak ortak zemin peşinde.
Washington’daki IMF‑Dünya Bankası bahar buluşması, Trump’ın tarifeleriyle derinleşen ticaret krizinin çözüm arayışına sahne olacak. Maliye bakanları ve merkez bankacıları, ABD’nin belirsiz tavrına rağmen küresel düzeni ayakta tutacak ortak zemin peşinde.
Uluslararası Para Fonu (IMF) ile Dünya Bankasının geleneksel bahar toplantıları, ABD Başkanı Donald Trump’ın başlattığı gümrük tarifesi savaşlarının gölgesinde başlıyor. Küresel ekonomi ve maliye yetkilileri, yüzyılın en büyük ticaret krizinden çıkış ararken krizin tam merkezinde, ABD başkentinde buluşuyor. Trump’ın tarifeleri yalnızca piyasaları sarsmak ve resesyon korkusunu tetiklemekle kalmadı; aynı zamanda II. Dünya Savaşı sonrası kurulan ABD liderliğindeki küresel düzeni benzeri görülmemiş biçimde sorgulattı.
Atlantic Council Jeoekonomi Merkezi Kıdemli Direktörü ve eski IMF danışmanı Josh Lipsky. “ABD’nin inşa ettiği kurallara dayalı çok taraflı sisteme şu an derin bir meydan okuma var. Bu, yakın tarihte gördüğüm en dramatik toplantılardan biri olacak" dedi.
Ticaret gündemin ilk sırasında
Pazartesi başlayacak toplantılarda en sıcak başlık ticaret. Pek çok ülke, Trump’ın bazı tarifeleri geri çekmesine rağmen ABD ile ikili görüşmeler yaparak baskıyı azaltma peşinde. Washington’un Çin’e karşı “blok oluşturma” stratejisi nedeniyle, finans bakanları ve merkez bankacıları ABD’siz bir küresel mali sistemin nasıl ayakta tutulacağını da tartışacak.
Zürih’teki Bank J. Safra Sarasin Başekonomisti Karsten Junius, “Washington’a gelen herkes mevcut dünya düzeninin yaşamasını istiyor. Bunu Trump’ı provoke etmeden yapmanın yollarını bulmalıyız" ifadelerini kullandı.
Çin “kural savunucusu” rolünü üstleniyor
Trump’ın başlıca hedefi olan Çin, aynı zamanda ABD’nin en büyük rakibi. Pekin, IMF’nin rezerv para ihraç edebilen elit kulübüne katılmasının üzerinden daha on yıl geçmeden yumuşak gücünü genişletme fırsatı yakaladı.
ISEAS‑Yusof Ishak Enstitüsü’nden eski ABD’li müzakereci Stephen Olson, “Çin kendini kurallara dayalı ticaret sisteminin lideri olarak sunuyor, ABD’yi ise düzeni bozmak isteyen tehlikeli bir aktör gibi gösteriyor" diyor. ABD, müttefiklerini Çin’e baskı uygulamaya çağırsa da yükselen tarife tehditleri, AB ile Birleşik Krallık gibi geleneksel ortakları Pekin’e yakınlaşmaya itmiş durumda.
AB önümüzdeki aylarda üst düzey heyetlerle Pekin’e gidecek; Birleşik Krallık ise ABD‑AB hattında ve hatta Çin’le olası bir “arabulucu” rolü arıyor. Öte yandan Çin lideri Şi Cinping, Güneydoğu Asya’daki bağlarını güçlendirerek ABD’nin yüksek tarifelerinden etkilenen ihracatçılara destek veriyor.
Küçük ülkeler için kapı kapı diplomasi fırsatı
Hong Kong’da HSBC Asya Başekonomisti Frederic Neumann toplantıları, “Kapı kapı dolaşılacak yoğun bir görüşme trafiği” olarak niteliyor. Özellikle küçük ülkeler, ABD’nin ne istediğini netleştirmek için bu platformu kritik görüyor.