Gıda güvenliği yaşamını beslenerek sürdüren insanlar için çok önemlidir. Öyle ki yüzyıllar öncesinde insanlar gıdayı korumak için farklı yöntemler geliştirmekteydiler. Tütsüleme, tuzlama, baharatlarla marine etme bunlara örnek gösterilebilir. Günümüzde ise gıda çeşitliliğinin giderek artması, tüketicinin yüksek güvenlik ve sağlık standartlarına uygun gıda talebi gibi birçok faktörün de etkisiyle güvenilirliği kanıtlanmış gıda katkılarının kullanıldığı modern gıda üretim teknolojileri geliştirilmiştir.

Gıda katkı maddeleri tek başına gıda olarak tüketilmeyen besleyici değeri olan veya olmayan, gıdanın üretilmesi, işlenmesi, hazırlanması, ambalajlanması, taşınması, depolanması sırasında gıda maddesinin tat, koku, görünüş, yapı ve diğer niteliklerini korumak, düzeltmek veya istenmeyen değişikliklere engel olmak amacıyla kullanılmasına izin verilen maddelerdir.

Michigan Eyalet Üniversitesi araştırmacılarından oluşan bir ekip enfeksiyonlardan kaynaklanan dünya çapındaki salgın ve ölümlerin büyük bir kısmından sorumlu olan E. coli (Escherichia coli) mikroorganizmasının üzerinde çalışmalar yaptı. Birçok test yapan araştırmacılar E. coli üzerindeki biyofilmi engellemeyi başaramadılar. Son olarak dondurmadan kozmetiğe kadar birçok üründe bulunan sentetik gıda katkı maddelerinden biri olan ve emülgatör özellik gösteren polisorbat 80’in, E. coli’nin laboratuvarda biyofilm oluşturma yeteneğini yok ettiğini tespit ettiler. Polisorbat 80’i farelerin içme suyuna uygulayarak bileşiğin hayvanların üzerinde etkili olup olmadığını test eden araştırmacılar; E. coli sayısında bir değişim olmadığını, polisorbat 80’in bakteri sayısına değil bakterinin toksisitesini engellediğini tespit ettiler. Bakterilerin bağırsaktan hiçbir hasara uğramadan geçmesi ve toksik etki sağlamaması antibiyotik gibi bağırsak florasına zarar vermemiş, antimikrobiyal direnci tetiklememiştir.

PS 80 İlaç Dairesi (FDA) tarafından "Genel Olarak Güvenli Olarak Tanınan" (GRAS) bileşikler olarak sınıflandırıldığında, bu bileşiklerin gelecekteki E. coli salgınlarını tedavi etmek için klinik potansiyeli vardır. Bu araştırma için sonraki adımlar, polisorbat 80'in biyofilm oluşumunu nasıl engellediğini belirlemek ve etkinliğini diğer enfeksiyon modellerinde test etmek olacaktır. Bu araştırma üzerine testler devam ediyor.