Şeker hastalarının ya da çevresinde şeker hastası olanların muhtemelen bildiği gerçeklerden biri de diyabet ve yaraların geç iyileşmesi arasındaki ilişkidir. Diyabet hastalarında yaralar genellikle geç iyileşir ve hatta bazen iyileşmez. Peki neden diyabet böyle bir duruma sebebiyet vermektedir? Diyabet ve yaralar arasında nasıl bir ilişki olabilir ki?

Yaralar Neden Geç İyileşir?

Yaraların iyileşebilmesi için dört farklı aşamanın sağlıklı bir şekilde işlemesi gerekir. Açık bir yaranın iyileşme süreci; pıhtılaşma, inflamasyon, onarım ve olgunlaşma aşamalarıyla gerçekleşir. Bu aşamalardan herhangi birini, bir kaçını ya da tamamının gerçekleşememesi durumuna sebep olabilecek hastalık ya da hastalıklar varsa yara iyileşmesi çok daha zorlu ve uzun süreler alabilir.

Bilindiği üzere diyabet, vücutta insülin üretiminde ya da salınımında yaşanan problemlerden dolayı ortaya çıkan ve glikoz kabul eden hücrelerimizin kandan yeteri kadar glikoz alamaması sonucu yüksek kan şekerine sebep olan bir hastalıktır. İnsülin hormonu; karbonhidratların parçalanmasını, hücrenin ihtiyaç duyduğu enerjiyi kazanmak için glikozun depolanmasını ve gerektiğinde vücutta depolanan yağların kullanılmasını sağlar. Vücudumuz glikozu kullanmak ve işlemekte zorluk çekiyorsa, yüksek kan şekeri seviyelerine yol açabilir. Bu durum, yaraların iyileşmesini çeşitli şekillerde geciktirebilir. Yüksek kan şekeri, kan akışını yavaşlatır. Kan akışının yavaşlamasından en çok etkilenenler, besin ve oksijen ihtiyacının en çok olduğu hücrelerdir. Açık yaraların bulunduğu bölgelerde, doku yenilenmesi için oksijene ve besine fazlasıyla ihtiyaç vardır. Yüksek kan şekerinin, yaraların iyileşmesini geciktiren bir diğer özelliği ise bağışıklık sistemimizin temel gücü olan beyaz kan hücrelerinin aktivitelerini azaltmasıdır. Bakterilerden yeteri kadar arındırılamayan yaraların kapanması da bu şekilde gecikmiş olur.

Bunların dışında, dolaylı yoldan da olsa yaraların iyileşmesini geciktiren bir diğer faktör ise diyabetik nöropatidir. Diyabetik nöropati, sinir sisteminin diyabet sebebiyle hasar görmesidir. Diyabetik nöropatide hastalarda hissizlik meydana gelebilir. Bu durum, yaraların fark edilmesini ve önemsenmesini geciktirebilir.

Diyabetten en fazla etkilenen yerler vücudumuzun uç noktaları ve genellikle de ayaklardır. Ayak ülseri olarak bilinen açık yaralar ve lezyonlar, ortalama her dört diyabet hastasından bir tanesinde görülmektedir. Ve maalesef diyabet sebebiyle amputasyon işlemleri zorunlu olarak meydana gelebilmektedir.

Özellikle hormonal bir hastalık doğrudan veya dolaylı olarak tüm vücudumuzu etkileyerek zincirleme olarak farklı hastalıklara yol açabilmektedir. İç salgı olarak da isimlendirilen hormonlar, vücutta iç dengeden protein üretimine kadar birçok metabolik faaliyetin gerçekleştirilmesi için zaruridir. Düzenli egzersiz hem kan akışının düzenlenmesine hem de vücuttaki insülin sevilerine etki eder. Şeker hastası olmasak dahi bu hormonun sağlıklı işlemesini sağlamak için egzersiz rutinlerimizi ve yeme alışkanlıklarımızı düzenleyebiliriz.