Satın alınmış araçların ömrünün neredeyse yüzde 90’ı otoparklarda ve atıl durumda geçiyor. Mobilite devriminin yanı sıra artan verimlilik ve çevre duyarlılığı otomotiv sahipliği konusunda trendleri değiştiriyor. Gelişmiş ülkelerde araç sahipliği oranı azalıyor.

---

02 Haziran 2025, 08:00

Enterprise Türkiye CEO’su ve Yönetici Ortağı Özarslan Tangün

Zirvede tartışılan başlıklar arasında verimlilik ve sürdürülebilirlik ön sıralardaydı. Ekosistemin tüm tarafları, kendi bakış açısı ile mobilitenin geleceğini tartıştılar. Enterprise CEO ve Yönetici Ortağı Özarslan Tangün de araçlar ve sahipleri arasındaki bağlantısallığı inceledi. “Aracı satın almak gerekli mi?” sorusunu sordu. Mobilitede araç sahipliğinin maliyeti ve verimi üzerinde konuşan Tangün, “Araçlar çoğu zaman park halinde atıl kalıyor ancak ihtiyaç duyulduğunda, istenilen zamanda ve yerde hazır olmaları da büyük önem taşıyor” dedi. Aslında bu bir ikilem. “Sahip olmadığın bir aracın, istediğin zaman, istediğin yerde olmasını nasıl sağlarsın?” sorusu akıllara geliyor. Tangün bu noktada mobilite ekosistemini bir bütün olarak değerlendiriyor. 

“Etki alanı yüksek, etki alanı büyük olan bir ekosistemden bahsediyoruz. Bu ekosistem belki ilk akla otomotivi, kiralama şirketlerini, mobilite çözümü şirketlerini getiriyor. Ama aslında telekom altyapısından şehir planlamasına, sigorta, ödeme sistemleri, bütün bunları ve asıl olarak kamuyu kapsayan çok geniş bir ekosistem. Yani dünyada bugün etkisi yaklaşık 10 trilyon dolar olduğu tahmin ediliyor. Ve her birimizin hayatımızı  çok ciddi bir şekilde etkiliyor” diyor. Değişimin gelecek on yılda daha da büyüyerek süreceğini dile getiriyor. 

---