Fransa’nın zenginleri, 2027 seçimleri öncesi servetlerini korumaya yöneliyor
Zengin Fransızlar, 2024 seçimlerinden sonra artan vergiler ve politika değişiklikleri korkusu nedeniyle gelecek seçim öncesi varlıklarını korumak için adımlar atıyor.
Zengin Fransızlar, 2024 seçimlerinden sonra artan vergiler ve politika değişiklikleri korkusu nedeniyle gelecek seçim öncesi varlıklarını korumak için adımlar atıyor.
Varlıklı Fransızlar, geçen yılki seçimlerde yeniden gündeme gelen zenginleri vergilendirme politikalarının ardından, ülkenin mali durumunu güçlendirme arayışı içinde kendilerini hedef alabileceği korkusuyla korunma çabalarını artırıyor. Servet ve emlak danışmanlarına göre zengin vatandaşlar şirketlerinden daha fazla temettü alma, hisse senedi portföylerini çeşitlendirme ve lüks gayrimenkullerini satmayı değerlendirme gibi adımlar atıyor ya da bu ihtimalleri göz önünde bulunduruyor. Bu adımlar, 2027'de Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un görevden ayrılması sonrası daha radikal vergi değişiklikleri yapılabileceği endişesiyle gündeme geliyor. 2024 seçimlerinde hem sol hem sağ kanat adaylarının önerdiği politikalar, bu endişeleri daha da artırdı.
Macron, 2017’de iktidara geldiğinden beri zenginleri yatırım yapmaya ve ülkeye istihdam sağlamaya teşvik etmek için aktif bir politika izledi. Tasarruf gelirlerine sabit vergi uygulaması getirdi, servet vergisini yalnızca gayrimenkule indirgeyerek daralttı ve aile şirketlerine uygulanan miras vergisini büyük ölçüde azaltan özel bir hükmü sürdürdü. Ancak geçen yıl yapılan ani parlamento seçimlerinde, Marine Le Pen liderliğindeki aşırı sağ ve sol partilerin oluşturduğu ittifak bu politikaların tümünü ya da bir kısmını geri almayı vaat etti. Bu da gelecekte neler olabileceğine dair endişeleri artırdı.
Miras vergisi değişikliğinden korkuyorlar
Edmond de Rothschild özel bankasında servet planlama bölümü başkanı Yvan Vaillant, “Birçok varlıklı Fransız bekle-gör modunda, aşırı bir partinin iktidara gelmesi ve büyük bir ekonomik dönüşümden korkuyorlar” dedi. Vaillant, miras vergisi kurallarındaki olası değişikliklerin müşteriler için en büyük tehlikeyi oluşturduğunu belirtti. Benzer kaygılar, ölüm vergisindeki değişiklikler nedeniyle birçok varlıklı kişinin ülkeyi terk ettiği Birleşik Krallık'ta da görülüyor.
Vaillant’a göre müşteriler, yatırımlarını İsviçre ve Lüksemburg gibi farklı ülkelere ve para birimlerine kaydırıyor. Daniel Feau Gayrimenkul Danışmanlık şirketi başkanı Charles-Marie Jottras’a göre ise giderek daha fazla kişi gayrimenkul değerlemeleri üzerinde çalışıyor; ancak henüz satış yapma aşamasına gelen çok kişi yok. Buna rağmen, son bir yılda değerleme taleplerinin yaklaşık yüzde 20 arttığını söylüyor.
Gelecek aylarda birçok kişi, hükümetin kamu açığını azaltmak için 40 milyar euro tasarruf etmeyi hedeflediği 2026 bütçesine dahil edilebilecek önlemleri dikkatle takip edecek. Bu yılki bütçe zaten geçici olduğu belirtilen bireylere ve kârlı şirketlere yönelik daha yüksek vergiler içeriyor.
Geçen yılın sonunda merkez sağdan François Bayrou’nun başbakan olmasıyla ülke bir miktar siyasi istikrar kazanmış olsa da Macron geçen hafta Nice’te yaptığı açıklamada Ulusal Meclis’i bir kez daha feshedip erken seçimlere gitme ihtimalini gözarda etmediğini söyledi.
Dutreil Paktı
Servet danışmanları ve aile ofisi yöneticileri, Fransa’daki aile şirketlerine miras vergisi açısından büyük avantajlar sağlayan Dutreil Paktı’nın değişmesi ihtimalinden de endişeli. Bu düzenleme, şirketlerin ve sahiplerinin ülkede kalmasını sağlayan kilit öneme sahip. Macron bu vergi kalkanını şu ana kadar korumuş olsa da muhalefet milletvekilleri değişiklikler yapılması için baskı yapıyor ve ülkenin Sayıştay’ı yıl sonunda konu hakkında bir rapor yayımlayacak.