Gülümserken, yüzümüzde mimik yaptığımız esnada kullandığımız 43 kastan 17’si aktif hale gelir. Neredeyse her gün, bu 17 kası kullanarak sebepli veya sebepsiz bir şeylere gülümseriz. Bizi gülümseten şey bazen arkadaşlarımız, bazen sokakta yürürken yanımızdan geçen bir kedi, bazen ise sosyal medyada gördüğümüz komik paylaşımlardır. Gün içinde bu kadar çok şeye gülümserken aslında ruhunuzu ve bedeninizi farkında olmadan iyileştirdiğinizi biliyor muydunuz?

İşte tam da bu kısımda hormonlarımız devreye giriyor. Beynimiz biz her gülümsediğimizde mutluluk hormonlarımız olan Seratonin, Endorfin, Oksitosin ve Dopamin’in salınımı yapar.

En Çok Bilinen Mutluluk Hormonu: Seratonin Hormonu

Vücutta merkezi sinir sisteminde ve mide bağırsak kanalında bulunan Seratonin, doğal bir ruh hali dengeleyicisidir ve mutluluk hormonları arasında yer alır. Ruh halinden vücut fonksiyonlarının çalışmasına kadar her alanda etki eden Seratonin kaygı seviyesini azaltır ve mutluluğu artırır. Aynı zamanda bağırsak hareketlerini düzenler, uyku kalitesinin artmasına yardımcı olur ve yaraların hızlı iyileşmesini sağlar.

Seratonin Hormonunu Aktif Hale Getirecek Bazı Etkenler

• Güneşli hava

• Koşma, tempolu yürüyüş ve bisiklet sürme gibi etkinlikler Seratonin hormonunu yükseltmenin en iyi yollarından biridir. Çünkü vücut bu gibi yorucu etkinler yaptığımızda bir aminoasit olan Triptofan adlı hormonu salgılar, daha sonra bu hormon Seratonine dönüştürülür.

• Meditasyon

• B12 ve B vitaminleri

Sinir İletimi: Dopamin Hormonu

Bir hormon görevi gören ve iyi hissetmeyi sağlayan Dopamin, beynin önemli fonksiyonlarında yer alır ve sinir iletilerini sağlar. Bu fonksiyonlar; hareket, hafıza, dikkat ve öğrenme, davranış ve uyku durumu olarak sıralanabilir. Bir tür ödüllendirici kimyasal salgı olarak da bilinir. Yani bir iltifat veya övgü alındığında, herhangi bir alanda başarı sağlandığında ya da sevilen yiyecekler tüketildiğinde salgılanan bir hormondur.

Salgılandığında kan damarlarının gevşeme ve büzülmesine, vücuttan tuz ve idrarın atılmasına ve pankreastaki insülin seviyesinin azaltılmasına yardımcı olur.

Dopamin Hormonunu Aktif Hale Getirecek Bazı Etkenler

• Sevdiğimiz yiyecekleri tüketmek (makul ve dengeli miktarda)

• Sık egzersiz

• Yeterli uyku

• Güneş ışığı almak

• Protein açısından zengin besinler (makul ve dengeli miktarda)

Mutluluk ve Sevgi: Oksitosin Hormonu

Sevgi bağı hormonu olarak da bilinen Oksitosin’in en önemli özelliği doğum esnasında süreci hızlandırması, rahim kaslarının kasılmasına yardımcı olması ve doğum sonrası bebek için gerekli sütün gelmesini sağlamaktır.

Aynı zamanda stres hissiyatıyla birlikte tetiklenen ve yükselen kortizol hormonunun azaltılmasını sağlar. Anksiyeteyi (kaygı bozukluğu) azaltır ve güven duygusunu artırır.

Yaraların iyileşmesini hızlandırır ve vücutta ağrı kesici etki gösterir.

Oksitosin Hormonunu Aktif Hale Getirecek Bazı Etkenler

• Tempolu yürüyüş

• Yoga

• Meditasyon

• Evcil hayvan sahiplenmek

Ağrı Kesici: Endorfin Hormonu

Endorfin hormonu vücutta doğal ağrı kesici görevini görür. Vücudun kendi kendini iyileştirme sistemidir. Ağrı veya acı durumunda koruyucu olarak salgılanmaya başlar.

Stresle mücadelede en önemli hormonlardan biridir. Kaygı ve endişe seviyesini azaltarak depresyon ve anksiyetenin önüne geçmeye çalışır. Fiziksel ve psikolojik acıyı dindirir. Bununla beraber bağışıklık sistemimizin gelişmesine de yardımcı olur.

Endorfin Hormonunu Aktif Hale Getirecek Bazı Etkenler

• Bitter çikolata (makul ve dengeli miktarda)

• Yorucu egzersizler

• Meditasyon

• Muz, ceviz, çilek

Genel olarak mutluluk hormonlarının salgılanmasını artıracak ana besinleri sayacak olursak bunlar; yumurta, peynir, ananas, domates ve fındıktır. Dopamin ve seratonin içerikli bu besinler mutluluk hormonlarının seviyesini artırarak stres ve kaygı seviyemizi düşürür.

Daima Gülümsemek İçin Nedenler

1. Gülümsemek Stresi Azaltır

Gülümsemeyle meydana gelen seratonin artışıyla birlikte beyinde antidepresan etkileri oluşur. Bu sayede kalp atış hızı yavaşlar ve kan basıncı azalır. Stres ve endişe duyguları azalır ve rahatlama başlar. Stres yaratan olumsuz düşünceler yerini olumlulara bırakır.

2. Gülümsemek Sosyal İlişkileri İyileştirir

Gülümsemenin bulaşıcı olduğunu söyleyebiliriz. Sokaktan geçen tanımadığınız birinin size gülümsediği ve sizin de otomatik olarak gülümsemeyle karşılık verdiğiniz mutlaka olmuştur. “Ayna nöron” adı verilen etki tepki sistemiyle ilgili araştırmalar, gülümsemenin karşı taraf tarafından gülümseme eylemiyle yanıtlandığını ortaya koymaktadır. Bu sayede gülümsemek, sosyal ilişkileri kuvvetlendirir, kişiler arasındaki bağı onarır ve anlaşmazlıkları çözümlemeye yardımcı olur.

3. Gülümsemek Enerjiyi ve Verimi Artırır

Gülümseme eylemi genel sağlığa da pozitif etkilerde bulunur. Stresin azalmasına yardımcı olup nörotransmitter madde salgısını artırarak bağışıklık sisteminin daha verimli çalışmasına yardımcı olur. Rahatlayan vücut, düşük kan basıncı, dengeli ruh hali gibi etkenler sayesinde de kişinin strese ve kaygıya bağlı hastalıklardan korunma şansı artış gösterir.

Bir diğer yandan, gülümsemenin iş hayatındaki verimi yükselttiği de birçok araştırma tarafından kanıtlanmış durumdadır. Gülümseyen kişiler kendine güvenen ve çevresine güven veren bir profil çizdikleri için iş hayatında başarılı olurlar. Aynı zamanda iş arkadaşlarıyla pozitif ilişkiler geliştirebilir, daha yaratıcı, uyumlu ve verimli bir çalışma ortamı yaratmaya destek sağlarlar.