Görülen Şekillerin İnsan Yüzüne Benzetilmesi: Pareidolia Nedir?
Bir nesneye baktığımızda belirli yüz ifadeleri gördüğümüz sendroma pareidolia sendromu denir. Bunun sebebi insan beyninin, ilk kez gördüğü bir şeyi en yakın bulduğu ifade olan yüze benzetmesinden kaynaklanmaktadır. Bunlar gerçek değil yanılsamadır.
Küçükken hepimiz gökyüzüne bakıp, gördüğümüz bulutları çeşitli hayvanlara benzetmişizdir. Aslında bu gördüklerimiz gerçek değildir, beynimizin yanılsamasıdır. Evet bu olay beynimizin yanılsaması yani pareidolia sendromundan kaynaklanır. Peki bu sendrom bir hastalık mıdır, neden beynimiz böyle bir yanılsamaya girer?
Pareidolia Sendromu Nedir?
Nesnelere baktığımızda bazen belirli ifadeler görebiliriz. Bunlar aslında gerçek değildir sadece yüz yanılsaması denilen pareidolia sendromudur. Yani sözcük anlamıyla ‘hatalı anlam yükleme’ sendromudur.
Bulutları hayvanlara benzetmek, cansız nesneleri insan yüzüne benzetmek ve müzik dinlerken olmayan bir kelime duymak yaygın pareidolia örnekleridir. Muhtemelen gerçek hayatta da örneklerini bir fincan kahvenizde, bir ağaçta, bir meyve parçasında veya bir çantada görmüşsünüzdür. Peki bu olay neden kaynaklanır ve ne kadar ileri gidebilir?
Pareidolia Sendromu Neden Kaynaklanır?
İnsanlar olarak doğası gereği sosyal ilişkiler kuran canlılarız ve yüz okuma yetisi, birbirimizi anlamanın en önemli kısmıdır. Bazen küçük bir bakış bile, daha önceden tanıdığınız bir insanın ruh halini anlamak için yeterlidir. Hatta ilk kez gördüğümüz bir insanın yüzüne bakarak güvenilirlik, saldırganlık gibi potansiyelleri hakkında bile anlık yargılarda bulunabiliriz. İnsanoğlu bu yetisini, yıllar boyunca yüz benzeri yapılara karşı hassasiyet göstererek geliştirdi. Beynimiz ile gözlerimiz arasındaki hızlı iletişim bu durumu gerçekleştirmemize imkân sağlıyor. Peki bu iletişim nasıl oluyor? Yeni bir görsel ya da nesne gördüğümüzde, bu beynimizin ilgili bölgesine iletilir. Beynimizde bu yeni görseli tanımlamak için belleğimizde tarama yapar. İnsan beyninde, yüz diğer nesnelerden daha önemli bir yere sahiptir. Bu yüzden beyinde yüzü tanımlayabilmek için birden çok bölge gelişmiştir. Ek olarak çoğu nesneyi tanımlamak 15 saniye sürerken, yüz tanıma kısmı daha çok geliştiğinden 6 saniye sürmektedir.
Beynimize de yeni bir görsel iletildiğinde, yüz tanımına ulaşmak daha kolay olduğundan ve bu konuda daha çok geliştiğinden ilk olarak yabancı bir nesne, yüze benzetilebilir. Bu konu üzerine yapılan bir araştırmada katılımcılar, kendilerine gösterilen saf parazit görüntülerinin %35’ten fazlasını ekranda hiçbir şey olmamasına rağmen hayali yüzler gördüklerini söylemişlerdir.
Karşılaştığımız görsel girdilerin hızlı ve doğru bir şekilde işlenmesi, beynimizin muazzam bir hesaplama yapma yeteneğine sahip olduğunu gösterir. Gerçek bir yüzü algılamamak problem iken, olmayan bir yüzü algılamak problem değildir. Fakat bu hassasiyetin zararlı olmadığını kanıtlamak için beynimizin yaptığı bu hatayı, kısa bir sürede fark etmesi gerekmektedir.


