Suyun hayatın devamlılığı için ne kadar önemli olduğunu, en küçük canlı organizmadan en büyüğüne kadar, bütün biyolojik yaşamı ve bütün insan faaliyetlerini ayakta tutan bileşiğin su olduğunu bilirsiniz. Su; vücudumuzun temel bir bileşenidir ve vücudun hemen hemen tüm ana organ sistemlerinin korunmasında hayati bir rol oynar. İnsan vücudunun ağırlıkça 2/3'ü sudur. Bu dünyadaki en bol miktarda bulunan bileşiktir. Normal kiloda erişkin bir kadın günde 1,5 - 2 litre, erkekler ise günde 2 - 2,5 litre su tüketmelidir. Ancak insanların ne kadar su içebileceğinin bir sınırı vardır ve bu sınır bir kez aşıldığında geri dönmek mümkün olmayabilir. "Doğal, mineralli bir su insana ne kadar zarar verebilir ki?” diye düşünebilirsiniz. Hiper hidrasyon, su toksemisi veya su zehirlenmesi olarak da adlandırılan su zehirlenmesi sebebiyle İsveç’in Uppsala kentinde yaşayan ve bir saat içinde 6 litre su içen genç kızın beyninde meydana gelen şişme sonucu zehirlenerek hayatını kaybettiği kayıtlara geçmiştir. Büyük bir bardak ile 1 saat içinde 6 litre su içen genç kızın fenalaşması üzerine hastaneye kaldırıldığı ancak kurtarılamayarak öldüğü bildirilmiştir.

Çok fazla su içtiğimizi gösteren net bir sayı yoktur. Ancak saatte 1 litreden fazla tüketilmesi önerilmez. Sağlıklı bir yetişkinin böbrekleri günde sadece 20 ile 28 litre suyu temizleyebilir. Saatte 1 litreden fazla su içersek böbreklerimiz buna ayak uydurmak için yoğun mücadele verir. Su zehirlenmesinin ilk belirtileri baş ağrısı, kramp, spazmlar, halsizlik, bulantı, kusma, uyuşukluk ve yorgunluktur. Şiddetli vakalarda su zehirlenmesi nöbetlere ve bilinç kaybına yol açar. Vücutta sıvı biriktikçe beyin hücreleri de dahil olmak üzere tüm hücreler şişmeye başlar. Suyun kan dolaşımındaki sodyumu seyreltmesi sonucu ortaya çıkan hiponatremi nedeniyle hücreler şişer. Beyindeki şişme tedavi edilmezse nöbetlere, komaya hatta ölüme yol açabilir. Ancak endişelenecek bir durum yok çünkü su zehirlenmesi aşırı nadir görülen bir olaydır ve kısa süre içerisinde bu kadar fazla su tüketmek oldukça zordur. Fakat suyun bile fazlasının zehirli olduğu gerçeği ortadadır. New England Journal of Medicine'de 2005 yılında yapılan bir araştırmada, maraton koşucularının yaklaşık altıda birinin çok fazla su içmenin neden olduğu hiponatremi yaşadığını veya kanlarının seyreldiğini tespit etmiştir.

Yaşadığımız gezegende her şey uygun bir orantı, uygun bir doz ve uygun bir ölçek ile ayakta kalır. Tüm canlılar varlıklarını bu temelde sürdürürler. Sonuç olarak ihtiyacımızdan fazla olan her şey zehirdir. Zehri belirleyen ise dozdur. Suyu bile çok içersek zehirlenebiliriz.