Fotoğraflarımıza baktığımızda poz vermeye çalıştığımızdaki gülüşümüzle farkında olmadan çekilmiş fotoğraflarımızdaki gülüşün farkını görebiliriz. Buna en güzel örnek asla beğenemediğimiz vesikalık fotoğraflarımız olabilir. Peki bazı gülüşlerimizi çok beğenirken ve sıcaklığını hissederken neden bazı gülüşlerimizi beğenmeyiz?

Yüzümüzde onlarca kas vardır ve farklı kombinasyonlar içinde kasılmaları veya gevşemeleri ile yüzümüz şekilden şekle girer. Amerikalı psikolog Paul Ekman'ın araştırmasına göre, bu kombinasyonlar sayesinde en az 19 tanesi gülümseme olarak kabul edilen binlerce farklı yüz ifadesi üretebiliriz. Ancak bu gülümsemelerden bir tanesi diğerlerinden farklıdır. Bu, karşımızdaki kişide gördüğümüzde içimizi ısıtan, gerçekten mutlu olduğunu hissettiren bir gülümsemedir ve Duchenne gülümsemesi olarak bilinir.

Her şey Fransız sinir bilimci Duchenne de Boulogne’nun insanların farklı farklı gülümsemelere sahip olduğunu anlamasıyla başlamıştır. Bunu kanıtlamak için de gönüllü olan insanların yüz kaslarına düşük şiddette elektrik akımı vererek kasılmaları ve duygusal ifadeleri incelemiştir. 1862 yılında yapılan çalışmalar gerçek bir gülümseme için hem ağız (zygomaticus major) hem de göz (orbicularis oculi) çevresindeki kasların kasılması gerektiğini göstermiştir. Bu uyumlu kasılma sonrası Duchenne gülümsemesinin en önemli belirtisi olan gözlerimizin etrafında gülme çizgileri oluşur. Bu gülümseme dışındaki diğer gülümsemelerde sadece ağız çevresindeki kaslarımız etkin rol oynar. Göz çevresindeki kaslarımızın bizim isteğimizle kasılması pek de kolay değildir. Bu yüzden ışıkların karşısında, nereye bakmamız gerektiği söylenen bir ortam olan stüdyoda Duchenne gülümsemesi genellikle mümkün olmaz. Çıkan fotoğrafta gördüğümüz, zorla kasmaya çalıştığımız ağız kaslarımızla, yukarı kaldırmaya çalıştığımız dudak kenarlarımızdan oluşan bir gülüşten ibarettir.

Peki sizce Duchenne gülümsemesi sadece kas uyumu sonucu ortaya çıkan bir gülümsemeden mi ibaret? Cevap elbette hayır. Duchenne gülümsemesi, beynimiz iyi hissettiği zaman verilen sinyaller sayesinde gerçekleşir. Gün içerisinde ortalama 400 kez gülümseyen çocukların veya sevdiğimiz insanların yanındaki içten gülümsemelerimiz bu sinyalleri tetikleyen örnekler olabilir. Yapılan araştırmalara göre bu içten gülümseme bedenin ve zihnin hissettiği stresi azaltır, pozitif duygular uyandırır ve ömrü uzatabilir. Hayatınızda sizi daha pozitif ve huzurlu yapabilecek Duchenne gülümsemeleri eksik olmasın.