Yalnızca psikolojik bir hastalığın sonucu değil fizyolojik ve nörolojik temelleri olan idrar kaçırma semptomunun kaynağı belirlendiğinde çeşitli tedavi yöntemleriyle çözülebilir olduğunu bilmeliyiz. Belirli bir yaşa kadar bu semptomun gerçekleşmesi normaldir, kontrol mekanizmalarının doğru işlemesi için doktora görünülmeli ve bu semptomları yaşayanların utanç verici bir şey yaptıkları düşünülmemelidir.

Peki bu nasıl oluyor? 

Alt idrar yolu, mesane ve üretradan oluşur. İşlevi, idrarı kontrollü bir şekilde depolamak ve dışarı atmaktır. Döngünün depolama aşaması, kanal kapakları idrar kaçırmayı önlemek için yeterince güçlü kasılırken mesane duvarının değişken hücrelerinin gevşemesiyle kontrol edilir. Mesanenin boşaltılması sırasında ise tersi gerçekleşir.

Merkezi ve çevresel sinir sistemleri bu aktiviteyi düzenler. Duyusal sinirler mesane, üretra ve pelvik tabandan omuriliğe bilgi taşır ve anahtar duyusal girdi omuriliğin sakral segment bölümüne iletilir. 

Mesaj beyin sapına iletilir ve daha sonra beynin diğer bölgelerine geniş çapta dağıtılır. Bilgiler işlenir ve idrarın geldiği hissi kas dokusuna geri gönderilir. İdrar kontrolü sağlam sinir yollarına, omuruliğin sağlıklı işleyişine ve beynin işleyişine bağlıdır. Bu sebeple idrar atımı çeşitli nörolojik ve fizyolojik hastalıklardan etkilenebilir. İdrar kaçırma bir hastalık değil bir semptomdur. 

İdrar yolu semptomlarının yaşam kalitesi üzerinde önemli bir etkisi vardır. Örneğin utanmaya, sosyal izolasyona ve günlük yaşam aktivitelerini bozmaya neden olabilirler.

İdrar kaçırma, mesanenin aşırı aktivitesinin, üretra kapaklarındaki işlev bozukluğunun veya ikisinin kombinasyonunun bir sonucu olarak ortaya çıkabilir. Aynı zamanda psikolojik sebepler, ilişkiler, sosyal baskılar sorunun gerçekleşme sebebidir.