İklim krizi bir sonraki finansal çöküşe nasıl yol açabilir?
2008 krizinin ardından toparlanan küresel finans sistemi, bu kez iklim kaynaklı fiziksel yıkımlar ve sigorta krizleriyle karşı karşıya. Uzmanlara göre bu yeni tehdit, önceki krizlerden daha yavaş ama daha yıkıcı ilerleyebilir.
2008 krizinin ardından toparlanan küresel finans sistemi, bu kez iklim kaynaklı fiziksel yıkımlar ve sigorta krizleriyle karşı karşıya. Uzmanlara göre bu yeni tehdit, önceki krizlerden daha yavaş ama daha yıkıcı ilerleyebilir.
28 Haziran 2025, 13:55 Güncelleme: 29 Haziran 2025, 13:34
15 Eylül 2008 günü, Lehman Brothers’ın çöküşüyle birlikte dünya yeni bir küresel finansal krize girmişti. Banka çalışanlarının ofislerinden karton kutularla ayrıldığı o sahneler, milyonlarca insanın işini, evini ve birikimini kaybettiği bir felaketin simgesi oldu. Bu çöküşün nedenlerinden biri de ABD’deki emlak balonunun patlamasıydı. “Güvenli” olduğu iddia edilen subprime mortgage kredilerine dayalı menkul kıymetler, küresel yatırımcıları milyarlarca dolarlık kayıplara sürüklemişti.
Bugün, 2008 krizinden sonra oluşturulan reformlar sayesinde büyük bankalar daha güçlü ve sermaye yapıları daha sağlam. Ancak giderek artan bir ses, yeni bir çöküşün yaklaşmakta olduğunu söylüyor: Bu kez nedeni finansal değil, fiziksel olabilir. ABD Senatosu Bütçe Komitesi’nin hazırladığı bir rapora göre, artan iklim felaketleri, emlak piyasasında 2008’dekine benzer bir sistemik şoka yol açabilir. “Evlerin değeri düşecek ve hanehalkının serveti eriyecek,” deniyor raporda. “Bu da en az 2008 kadar büyük bir ekonomik krizi tetikleyebilir.”
Sigorta krizi büyüyor: Ne ev alınabiliyor, ne kredi veriliyor
Ocak 2024’te, 2008 krizinden sonra kurulan Finansal İstikrar Kurulu, “iklim şoklarının” finans piyasalarında daha geniş çaplı bir kargaşayı tetikleyebileceği uyarısında bulundu. Şubat ayında ise ABD Merkez Bankası Başkanı Jerome Powell, bazı bankaların ve sigorta şirketlerinin iklim riski taşıyan bölgelerden çekilmeye başladığını açıkladı: “1015 yıl içinde bu bölgelerde ne ATM kalacak ne de banka şubesi. Hipotek alınamayacak hâle gelecek,” dedi Powell.
İklim riskinin en somut etkisi, konut sigortası pazarında yaşanıyor. Şirketler, Kaliforniya gibi felakete açık eyaletlerden sistematik olarak çekiliyor. Ev sahipleri ya fahiş fiyatlara sigorta yaptırmak zorunda kalıyor ya da poliçeleri yenilenmiyor. Oysa mortgage kredisi için sigorta zorunlu. Sigorta yoksa, kredi de yok. Böylece bankalar da o bölgelerden çekiliyor. Bu zincirleme etki, ev fiyatlarını düşürüyor ve borçlu ev sahiplerini batma noktasına getiriyor.
Bu yalnızca ABD’ye özgü bir durum da değil. Güney Avustralya’dan Kuzey İtalya’ya kadar, birçok ülkede benzer eğilimler görülüyor.
“Bu kriz diğerlerine benzemiyor, çünkü nedeni finansal değil, fiziksel”
Eski Kaliforniya Sigorta Komiseri Dave Jones’a göre, yaşanacak olan kriz ani değil, aşamalı olacak: “Sigorta şirketleri iflas edecek, primler artacak, mortgage temerrütleri çoğalacak. Varlık fiyatları düşecek, kredi muslukları kapanacak.” Ve en önemlisi, bu süreç durdurulamayacak. Çünkü diğer krizlerin tersine, burada sorun finansal sistemin iç dinamikleri değil; doğanın kendisi.
