Çikolata Yerken Neden Bu Kadar İyi Hissederiz? Yağ Kaplama ve Kadife Etkisi
Etki mekanizması değerlendirildiğinde, çikolatanın fiziksel yapısının dil ve damakta oluşturduğu hissin içeriğinden daha önemli olduğu gözlemlenmiştir. Çikolatanın kadifemsi ve yağla kaplı yapısı yani fiziksel özelliklerinin mutluluğa ve iyi hissetmeye olan etkileri yakın zamanda incelenmiştir.
Bazı insanlar her gün düzenli olarak çikolata tüketirken, bazı insanlar da stres ve kaygı durumunda iyi hissetmek için bu yiyeceği tüketir. Uzmanlar bu duruma "Duygusal Yeme Alışkanlığı" diyor. Her ne sebeple olursa olsun hepimiz çikolatanın iyi hissettirdiğini ve bizi bir süre mutlu ettiğini biliyoruz. Bu etkinin kimyasal ve fiziksel sebepleri vardır. Çikolatanın kimyasal etkilerini daha önce duymuş olabilirsiniz, biraz da fiziksel etkileri üzerine konuşalım.
Çikolata Bizi Nasıl Etkiler?
Çikolata, vücudu endorfin gibi "iyi hissettiren" kimyasalları salması için uyarır ve diğer sinir iletici sistemlerle etkileşime girebilir. Bu sistemlerle olan etkileşimler ruh halinizi, iştahınızı ve ödül sistemini etkilemektedir. Ayrıca, çikolatada kafein bulunmaktadır ve kafein doğal bir uyarıcıdır. Kafein, beyinde bir sinyal verici olarak çalışan adenin molekülünü engelleme özelliğine sahiptir ve adenin molekülünün engellenmesi, dopamin ve epinefrin adındaki nörotransmitter maddelerin, yani nöronlar arasındaki impuls (uyarı) iletimini sağlayan kimyasalların artmasına sebep olmaktadır. Dopamin, ruhsal durumumuzdan kan basıncımıza kadar birçok sistem üzerinde etkili bir maddedir. Bunun dışında kafeinin metabolizma hızını artırdığı ve birçok kronik hastalığın riskini azalttığı gösterilmiştir. Ek olarak, kakaoda bulunan flavonoidler, beyin ve kardiyovasküler sağlık için yararlı bilinen mekanizmalara sahiptir ve son derece güçlü antioksidanlar ve anti-inflamatuar maddeler içermektedir. Buna göre, çikolata vücudumuza iyi hissettiren birçok kimyasalın uyarılmasını ve salınmasını sağlar ve bizi mutlu etmeye yardım eder. Araştırmacılar, bu etkilerin çikolata ile anında duyusal zevk (dilde tat) ve duygusal çağrışımlardan kaynaklandığını varsayıyorlar. Çikolatanın beyindeki nörotransmitterleri veya kimyasalları etkilediği bilinse de, Appetite dergisinde Macht & Mueller (2007) tarafından yapılan bir araştırmaya göre bu etkileşim sadece 3 dakika sürüyor. Kısa süreli etkileşim insanlarda çikolata yedikten sonra pişmanlık duygusunun oluşmasına sebep olabiliyor.
Etki mekanizması değerlendirildiğinde, çikolatanın fiziksel yapısının dil ve damakta oluşturduğu hissin içeriğinden daha önemli olduğu gözlemlenmiştir. Çikolatanın kadifemsi ve yağla kaplı yapısı yani fiziksel özelliklerinin mutluluğa ve iyi hissetmeye olan etkileri yakın zamanda incelenmiştir.

Çikolatanın Yağla Kaplı Olmasının Etkileri
Bilim insanları; yağla kaplanmış bir parça çikolata yenildiğinde, ağızda gerçekleşen katı haldeki yiyeceğin emülsiyona (karışmayan iki sıvının birleştirilmesi) dönüşümü olan fiziksel işlemin insanlara duyusal mutluluk ve zevk verdiğini bulmuştur.
Gıda Bilimi ve Beslenme Okulu'nda Kolloidler ve Yüzeyler Profesörü olan Anwesha Sarkar bu konuda şunları söylemiştir: "Yağlama bilimi, gıdanın ağızda gerçekte nasıl hissettirdiğine dair önemli bilgiler vermektedir". Ayrıca, bir çikolatada ne kadar yağ olduğunun değil yağın nerede bulunduğunun daha önemli olduğundan bahsetmiştir. Araştırmalar sonucunda insanı en iyi hissettirecek yapının, yağ tabakasının çikolatanın dış tabakasında olması gerektiği bulunmuştur. ACS Applied Materials and Interface bilimsel dergisinde yayınlanan çalışma, çikolatanın tadının nasıl olduğu sorusu yerine, çikolata hissine ve dokusuna odaklanmıştır. Bunun için bazı testler uygulanmıştır. Testler, Leeds Üniversitesi'nde tasarlanan yapay bir 3D dil benzeri yüzey üzerinde lüks bir bitter çikolata markası kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Yerinde görüntülemeyi de içeren çalışmayı yürütmek için triboloji adı verilen analitik teknikler kullanılmıştır. yüzeylerin ve sıvıların nasıl etkileşime girdiği, aralarındaki sürtünme seviyeleri ve yağ kaplamanın rolünü araştırmaktadır.