Çin nadir toprak elementleri sektörünü nasıl ele geçirdi?
Çin 1990'lı yıllardan bu yana çeşitli yüksek teknoloji ürünleri için gerekli olan nadir toprak minerallerinde sistematik olarak hakimiyetini kurdu ve sürdürdü. Çin şu anda küresel rafine nadir toprak arzının yaklaşık yüzde 90'ını üretiyor ve bu durum stratejik endüstrilere yönelik devlet kontrolündeki ekonomik yaklaşımını yansıtıyor.
Çin 1990'lı yıllardan bu yana çeşitli yüksek teknoloji ürünleri için gerekli olan nadir toprak minerallerinde sistematik olarak hakimiyetini kurdu ve sürdürdü. Çin şu anda küresel rafine nadir toprak arzının yaklaşık yüzde 90'ını üretiyor ve bu durum stratejik endüstrilere yönelik devlet kontrolündeki ekonomik yaklaşımını yansıtıyor.
Çin bu ay nadir toprak elementleri ihracatına kısıtlamalar getirdiğinde, ABD’de Beyaz Saray'ı şaşkına çevirerek dünya ekonomisi için hayati öneme sahip bir sektör üzerindeki hakimiyetini bir kez daha hatırlattı. Bu hakimiyet onlarca yıl süren bir sürecin ürünü. 1990'lardan bu yana Çin otomobiller, rüzgar türbinleri, savaş jetleri ve diğer ürünlerde kullanılan mıknatısların üretimi için gerekli olan nadir toprak elemenntleri üzerindeki hakimiyetini kurmak ve sürdürmek amacıyla sert taktikler uyguladı.
Pekin ülkenin önde gelen şirketlerine mali destek sağladı, onları yurtdışında nadir toprak varlıklarını satın almaya teşvik etti ve yabancı şirketlerin Çin’de nadir toprak madenleri satın almasını engelleyen yasalar çıkardı. Sonunda, iç piyasadaki yüzlerce işletmeyi birkaç dev şirkette birleştirerek fiyatlar üzerinde daha da fazla baskı kurdu.
Batılı üreticileri krize sürükledi
ABD birkaç yıl önce kendi yerli sanayisini yeniden canlandırmaya çalıştığında, Çin piyasayı arzla doldurdu ve Batılı üreticileri büyük bir krize soktu. Çin’in üretimi artırarak fiyatları düşürmesi sonucunda Batılı nadir toprak şirketlerinin değerleri çöktü; bu da onları genişlemelerini yavaşlatmaya ve bazı durumlarda madenlerini Çinli alıcılara satmaya zorladı.
Çin’in sektöre hakim olmak için izlediği sistematik yaklaşım (bugün küresel arıtılmış arzın yaklaşık yüzde 90’ını üretiyor) Pekin’in devlet kontrolü sayesinde, çoğu zaman ABD'nin ulaşamadığı hedeflere ulaşma yeteneğini ortaya koyuyor. ABD’de politika çok daha istikrarsız ilerliyor.
Bu durum, ABD’nin nadir toprak elementleri sanayisini yeniden canlandırmaya yönelik yeni çabalarının sürdürülebilirliğini de sorgulatıyor. Washington, büyük bir ABD üreticisine milyarlarca dolarlık yatırım yapma ve çıktısını satın alma gibi adımlar atma sözü verdi. Ancak Çin, nadir topraklardaki gücünü kaybetmemek için elinden gelen her şeyi yapacaktır.
Bu ayın başlarında Pekin, Çin menşeli nadir toprak materyalleri kullanarak yurtdışında mıknatıs üreten şirketlerin, bu ürünleri ihraç etmeden önce Pekin’den izin almaları gerektiğini duyurdu. ABD Başkanı Donald Trump buna karşılık olarak Çin ürünlerine yüzde 100 ek gümrük vergisi getirme tehdidinde bulundu ancak daha sonra bunun sürdürülemez olduğunu söyledi.
Nisan ayındaki gerilim
Bu gerilim, nisan ayında yaşanan önceki bir çatışmayı hatırlattı. O dönemde Pekin, Amerikan şirketlerine nadir toprak tedarikini kesti, bu da geçici olarak ABD otomobil fabrikalarının kapanmasına yol açtı. Pekin, Washington ile anlaşmalar yaptıktan sonra mıknatıs ihracatını yavaş yavaş yeniden başlattı ancak arzı sıkı şekilde kontrol etmeye devam ediyor.