Intel'in Trump ile zorlu dansı
Intel CEO’su Lip-Bu Tan, Çin bağlantıları nedeniyle Trump’ın hedefi haline geldi ve istifası istendi. Ancak Oval Ofis’teki tarihi bir görüşme, hem Tan’ın koltuğunu hem de Intel’in geleceğini şimdilik kurtardı. Bu süreç, ABD’de teknoloji devlerinin siyasi güç karşısındaki kırılganlığını ve devlet-yatırımcı ilişkilerinin giderek karmaşıklaşan doğasını gözler önüne serdi.
Intel CEO’su Lip-Bu Tan, Çin bağlantıları nedeniyle Trump’ın hedefi haline geldi ve istifası istendi. Ancak Oval Ofis’teki tarihi bir görüşme, hem Tan’ın koltuğunu hem de Intel’in geleceğini şimdilik kurtardı. Bu süreç, ABD’de teknoloji devlerinin siyasi güç karşısındaki kırılganlığını ve devlet-yatırımcı ilişkilerinin giderek karmaşıklaşan doğasını gözler önüne serdi.
25 Ağustos 2025, 11:07
Lip-Bu Tan, hayatının en önemli toplantısına endişeyle hazırlandı. Intel'in CEO'su olarak göreve başlayalı sadece beş ay olan Tan, şimdiden işini kaybetmemek için mücadele ediyor. ABD Başkanı Donald Trump birkaç hafta önce, Tan'ın Çin ordusuyla olan geçmiş bağlantıları nedeniyle istifasını talep etti.
Bu talep Intel yönetimini paniğe sevk etti. Hemen Beyaz Saray ile görüşme talebinde bulundular ve Tan, 10 Ağustos pazar günü Washington'a uçarak danışmanlarıyla saatlerce toplantı yaptı. Wall Street Journal’a konuşan kaynaklara göre Trump’ın ekibi ona, “Trump CEO'larla görüşmeyi sever” diye güvence verdi. Ertesi gün Tan, Oval Ofis'te Trump, Ticaret Bakanı Howard Lutnick ve Hazine Bakanı Scott Bessent ile bir araya geldi. Trump’ın, kendisinin Çin casusu olmadığına ve ABD hükümetinin modern ekonomiyi besleyen bilgisayar çiplerinin tek yerli üreticilerinden biri olan Intel'i desteklemenin uzun vadeli çıkarlarına uygun olduğuna ikna etmeye çalıştı.
Trump’ı ikna etti
CEO'nun argümanı ikna edici oldu. ABD Başkanı da bir zamanlar profesyonel basketbolcu olmayı düşünen, Malezya doğumlu, Singapur'da büyümüş ABD vatandaşı Tan'ı sevdi ve CEO'nun görevden alınması talebinden vazgeçti. Ancak ateşkesin bir bedeli vardı: Trump'ın desteği karşılığında, ABD yönetimi şirketin hisselerine ortak olmayı önerdi. ABD’deki 2022 çip yasası kapsamında Intel'e vaat edilen yaklaşık 9 milyar dolarlık hibeyi, şirketin yüzde 10 hissesine dönüştürmeye karar verdi. Bu, hükümeti Intel'in en büyük hissedarı yapan alışılmadık bir düzenlemeydi.
Toplantı, bir zamanlar Amerika'nın en saygın teknoloji şirketlerinden biri olan Intel için çılgın bir dönemin dönüm noktası oldu. Şirket, Fox Business Network'ün bir programında ortaya çıkan Trump’ın Tan'ın istifasını talep etmesinin yarattığı etkiyi kontrol altına almak için çabalarken, Trump yönetiminde büyük şirketlerin karşı karşıya kaldığı öngörülemez ortamı vurguladı.
İki haftalık inişli çıkışlı sürecin sonunda, Tan'ın işi güvende görünüyordu ve şirketin durumu daha istikrarlı hale gelmişti. Japon SoftBank Group, Trump'ın gözüne girmek için 2 milyar dolarlık yatırım yapmayı kabul etti. Cuma günü Intel ve Beyaz Saray anlaşmanın şartlarını resmi olarak açıkladı. Trump görüşmeye dair yaptığı açıklamada, “İçeri girdi, beni gördü, bir süre konuştuk. Onu çok sevdim, çok iyi biri olduğunu düşündüm. ‘Biliyor musun? Bence Amerika Birleşik Devletleri Intel'in yüzde 10'una sahip olmalı’ dedim. O da ‘Bunu düşüneceğim’ dedi” ifadelerini kullandı.
