Bir işletmeyi 1 milyon dolardan 10 milyon dolara büyütmek, kurucunun satıştan çekilmesini, güçlü bir ekip kurmasını, dış pazara odaklanmasını ve dış kaynakları kullanmasını gerektirir. Mikroyönetimi bırakıp liderler yetiştirmek, büyümenin önündeki engelleri aşmada kritik rol oynar.

---

31 Aralık 2024, 12:07 Güncelleme: 31 Aralık 2024, 12:07

Bir işletmeyi 1 milyon dolarlık gelire taşımak birçok kurucu için mümkün olsa da, bu başarıyı 10 milyon dolara çıkarmak çok daha zorlu bir süreçtir. İş dünyasında büyüme aşamasındaki kurucuların sıklıkla yaptığı hatalar, bu hedefe ulaşmalarını engelliyor. İşte büyümeyi yavaşlatan beş yaygın hata ve bunların üstesinden gelme yolları.  

Satıştan geri adım atmamak büyümenin önünde engel oluyor  

Kurucular için erken aşamalarda satış sürecinde aktif rol almak kaçınılmazdır. Ancak iş büyüdükçe bu durum sürdürülemez hale gelir. Kurucuların birincil satıcı rolünden çıkıp, ölçeklenebilir bir satış sistemi kurmaları gerekir.  
Bu süreç, yetenekli bir satış ekibi kurmayı, sağlam bir satış süreci tasarlamayı ve ekibin performansını artıracak araçlara yatırım yapmayı kapsar. Öngörülebilir ve tekrarlanabilir bir satış sistemi, şirketin kurucunun kişisel çabalarının ötesinde büyümesini sağlar.  

Kurucuların odadaki en zeki kişi olma arzusu liderlik eksikliğine yol açıyor  

Kurucular, şirketlerini büyütmek için kilit pozisyonlarda kendilerinden daha akıllı ve deneyimli kişileri işe almak zorundadır. Ancak bazı kurucular, kendilerini onaylayan ekip üyeleriyle çevrelemeyi tercih ediyor. Bu durum, yenilikçi fikirlerin önünü kesiyor ve büyümeyi yavaşlatıyor.  

10 milyon dolara ulaşmak isteyen kurucular, farklı bakış açılarına sahip, güçlü bir liderlik ekibi oluşturmalı ve odadaki en zeki kişi olma arzusundan vazgeçmelidir.  

İç operasyonlara odaklanmak dış fırsatları kaçırmalarına sebep oluyor  

Kurucular, büyüme sürecinde iç operasyonlara aşırı odaklanarak dış pazar fırsatlarını göz ardı edebilir. Oysa büyümeyi sürdürülebilir kılan, müşterilerle etkileşimde bulunmak, rakipleri analiz etmek ve yeni iş birlikleri kurmaktır.  
Kurucular, ofis dışına çıkarak müşteri ilişkilerini geliştirmeli ve yeni pazar arayışına girmelidir. Bu yaklaşım, yeni gelir kaynaklarının kapısını aralayarak büyümeyi hızlandırır.  

Mikroyönetim, ekiplerin inisiyatif almasını engelliyor  

Erken aşamalarda kurucuların her detayı yönetmesi normaldir. Ancak şirket büyüdükçe bu yaklaşım bir tıkanıklığa dönüşür. Kurucular, ekiplere güvenmeli, inisiyatif almalarını teşvik etmeli ve projelerin sorumluluğunu ekip üyelerine devretmelidir.   Bu yetkilendirme, kurucuların iş yükünü hafifletirken, organizasyon içinde bir yenilik ve sorumluluk kültürü geliştirir. Ekip üyeleri daha motive olur ve şirketin başarısına daha fazla katkı sağlar.