İsrail İran’ın nükleer programını hedef alırken, kendi gizli programını sürdürüyor
İsrail, İran’ın nükleer faaliyetlerini yok etmeye çalışırken, yıllardır kamuoyundan gizlediği kendi nükleer programını da büyütüyor. 1948'de kurulduktan kısa süre sonra gizli bir silahlanma sürecine giren İsrail’in bugün en az 90 nükleer savaş başlığına sahip olduğu tahmin ediliyor.
İsrail, İran’ın nükleer faaliyetlerini yok etmeye çalışırken, yıllardır kamuoyundan gizlediği kendi nükleer programını da büyütüyor. 1948'de kurulduktan kısa süre sonra gizli bir silahlanma sürecine giren İsrail’in bugün en az 90 nükleer savaş başlığına sahip olduğu tahmin ediliyor.
İsrail’in İran’a karşı başlattığı savaş, dünya genelinde büyük endişe yaratan ve uzmanlara göre birkaç ay içinde atom bombası üretebilecek noktaya gelen İran’ın nükleer programını ortadan kaldırmayı amaçlıyor. Ancak İsrail’in de kamuoyunda açıkça kabul etmediği, bazı uzmanlara göre ise genişlemeye devam eden gizli bir nükleer silah programı bulunuyor.
Kafa karışıklığını sürdürme stratejisi
Londra’daki Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü’nden nükleer güvenlik uzmanı Alexander K. Bollfrass, “Resmi diplomatik duruş açısından bakıldığında, İsrailliler nükleer cephaneliklerini ne doğruluyor ne de reddediyor” dedi. İsrail, Ortadoğu’ya nükleer silahları ilk kez getiren ülke olmayacağını söylüyor. Bu kasıtlı belirsizlik, Bollfrass’ın deyimiyle, “açıkça var olan bir nükleer silah programı hakkındaki kafa karışıklığını sürdürme” stratejisi.
İsrail’in nükleer cephaneliği ne kadar büyük?
Silah Kontrolü ve Yayılmanın Önlenmesi Merkezi ile Nükleer Tehdit Girişimi’ne göre İsrail’in en az 90 nükleer savaş başlığına ve yüzlercesini daha üretebilecek ayrıştırılabilir materyale sahip olduğu düşünülüyor. Birleşmiş Milletler’in nükleer denetim kuruluşu olan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA), 30 ülkenin nükleer silah geliştirme kapasitesine sahip olduğunu değerlendiriyor. Ancak yalnızca dokuz ülkenin bu silahlara sahip olduğu biliniyor. Nobel Ödüllü bir savunuculuk kuruluşu olan International Campaign to Abolish Nuclear Weapons’a göre İsrail bu dokuz ülke arasında, yalnızca Kuzey Kore’nin önünde yer alarak en küçük ikinci cephaneye sahip. Uzmanlara göre İsrail bu savaş başlıklarını savaş uçakları, denizaltılar ya da balistik füze rampaları aracılığıyla fırlatabilir.
Taraf olmayan 5 ülkeden biri
İsrail, Hindistan, Pakistan, Kuzey Kore ve Güney Sudan ile birlikte BM Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması (NPT) taraf olmayan beş ülkeden biri. 1970’te yürürlüğe giren bu antlaşma, nükleer enerjinin barışçıl kullanımını teşvik etmeyi ve nükleer silahların yayılmasını engellemeyi amaçlıyor. İran, bu antlaşmaya taraf; ancak İsrail ve dünya güçleri, Tahran’ı uranyumu nükleer silah üretiminde kullanılabilecek seviyelere kadar zenginleştirerek antlaşmayı ihlal etmekle suçluyor.
Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması’na dair bilinmesi gerekenler
İsrail, antlaşmaya taraf olabilmek için nükleer silahlarından vazgeçmek zorunda kalacak. Antlaşma yalnızca beş ülkeyi resmî nükleer devlet olarak tanıyor: Birleşik Krallık, Çin, Fransa, Rusya ve Amerika Birleşik Devletleri. Bu ülkelerin tamamı, 1967’ye kadar en az bir nükleer silah patlatmıştı; bu da antlaşmada tanınma için son tarih olarak belirlenmişti.