İsrail'in Somaliland hamlesi: Hedefte Türkiye mi var?
Türkiye'nin Somali politikasının temelinde iki tarafın ekonomik çıkarlarını büyütmek var. Petrol, uzay teknolojisi ve altyapı gibi başlıklarda yürüyen işbirliği, Ankara'nın bölgede geçici değil, uzun soluklu bir varlık hedeflediğini gösteriyor.
RAAD Barış Araştırmaları Enstitüsü Başkan Yardımcısı, Mogadişu'daki Somaville Üniversitesi Yönetim Kurulu Üyesi ve Ekonomik Kalkınma Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yahya Amir Hagi Ibrahim, İsrail'in Somaliland'i tanıma kararını ve Türkiye'nin bölgedeki kalkınma ve kapasite geliştirme hamlelerini AA Analiz için kaleme aldı.
***
Kızıldeniz ve Aden Körfezi'nin stratejik suları geçtiğimiz günlerde yeniden bir gerilim noktasına dönüştü. Son gelişmeler, halihazırda kırılgan olan dengeleri bozabilecek tehlikeli bir gerilime ve uluslararası yatırımların bilinçli biçimde hedef alınabileceğine işaret ediyor. İsrail, Kızıldeniz ve Aden Körfezi'ne erişimi bölgesel stratejisinin merkezine alırken, Türkiye de enerji, altyapı ve uzay teknolojisini kapsayan uzun vadeli projelerle Somali'deki varlığını güçlendiriyor. İsrail'in Somaliland'ı tanıma kararının ardından Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud Türkiye'ye kritik bir ziyaret düzenliyor.
📲 Artık haberler size gelsin
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Husiler ve Babu'l Mendeb Boğazı
İsrail'in Gazze soykırımının ardından Yemen'deki Husiler, Kızıldeniz, Aden Körfezi ve çevre sularda İsrail'i ve İsrail bağlantılı ticari gemileri hedef alan İHA, füze ve deniz saldırıları başlattı. Buna karşılık İsrail de Yemen'e yönelik birden fazla hava saldırısı düzenledi.
Bu tabloya son olarak İsrail'in Aralık 2025'te Somali'nin ayrılıkçı bölgesi Somaliland'i bağımsız bir devlet olarak tanıması eklendi ve diplomatik dengeler bir anda değişti. İsrail, stratejik Babu'l Mendeb Boğazı'na yakın konumdaki bu bölgeyi resmen tanıyan ilk BM üyesi ülke olurken, Somali, Türkiye, Mısır ve bu adımı bölgesel istikrara tehdit olarak gören diğer aktörlerden sert tepkiler geldi.
Kaygı verici olan, İsrail'in adımlarının Türkiye'nin bölgesel istikrarı güçlendirmek ve kapasitesini geliştirmek için ciddi yatırım yaptığı sahalara özellikle yöneliyor gibi görünmesi. Bu tablo, hedefin yalnızca askeri alanla sınırlı kalmadığını; daha geniş ölçekte dengeleri sarsmaya dönük olduğunu düşündürüyor. Türkiye ile Somali arasındaki işbirliği, yaşanan gelişmelerle birlikte doğrudan baskı altına alınıyor. Son yıllarda ilişki diplomasiyle sınırlı kalmadı, sahada karşılığı olan, büyümeyi ve güvenliği destekleyen somut projeler üzerinden güç kazandı. Projelerin hedef alınması, istikrarı artırma kapasitesini de zayıflatıyor.
Son on yılda Türkiye, Somali ile derin ve çok katmanlı bir ortaklık kurarak kendisini ülkenin başlıca güvenlik ve ekonomik ortaklarından biri olarak konumlandırdı. Ankara'nın uzun vadeli angajmanı 2011'deki üst düzey ziyaretlerle ivme kazandı. Ardından savunma, ekonomi ve kalkınma anlaşmalarıyla genişledi. Bu çerçevenin merkezinde hidrokarbon arama faaliyetleri bulunuyor. Somali açıklarında yaklaşık 15.000 kilometrekarelik alanlarda haklar tanıyan anlaşmalar çerçevesinde Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) sismik çalışmalar yapıyor ve 2026'ya kadar da sondaja başlamayı planlıyor. Süreç kayda değer rezervlerin devreye alınmasına kapı aralayabilir.