Jeotermalin sessiz gücü: Türkiye, küresel liderliğe yürüyebilir mi?
Bir sabah… Gözünüzü açtınız, telefon çekmiyor, internet yok, asansör çalışmıyor, fabrikalar durmuş, hastaneler acil modda, arabanız çalışmıyor. Modern hayatın kalbi durmuş. Çünkü elektrik yok. İşte o zaman anlarız ki enerji, yalnızca sanayinin değil, yaşamın her anının can damarıdır. Ve artık bu damar yalnızca fosil yakıtlarla değil, yenilenebilir kaynaklarla beslenmeli. Güneş, rüzgâr, su… ama bir tanesi daha var ki, sessiz ama derinden gelen gücüyle dikkat çekiyor: Jeotermal enerji.
Bir sabah… Gözünüzü açtınız, telefon çekmiyor, internet yok, asansör çalışmıyor, fabrikalar durmuş, hastaneler acil modda, arabanız çalışmıyor. Modern hayatın kalbi durmuş. Çünkü elektrik yok. İşte o zaman anlarız ki enerji, yalnızca sanayinin değil, yaşamın her anının can damarıdır. Ve artık bu damar yalnızca fosil yakıtlarla değil, yenilenebilir kaynaklarla beslenmeli. Güneş, rüzgâr, su… ama bir tanesi daha var ki, sessiz ama derinden gelen gücüyle dikkat çekiyor: Jeotermal enerji.
06 Mayıs 2025, 09:05
Türkiye’nin jeotermal enerji potansiyelinin ve küresel liderlik vizyonunun masaya yatırıldığı en önemli toplantılardan biri 9 Mayıs 2025’te Kapadokya’da düzenlenecek Uluslararası Jeotermal Zirvesi (IGIS 2025). Bu büyüleyici coğrafyada, Peri Bacalarinin binlerce metre altındaki sıcaklığın geleceğimizi nasıl şekillendireceği konuşulacak.
Dışarıda balonlar gökyüzünü süslerken, içeride yatırımcılar, uzmanlar ve yöneticiler geleceğin enerji politikalarını tartışacak. Kapadokya'nın termal kaynaklarının yalnızca turizmde değil, sürdürülebilir kalkınmada da bir kaldıraç görevi görebileceği bir kez daha teyit edilecek.
Zirvenin ev sahibi ve Jeotermal Enerji Derneği (JEMYAD) Başkanı Ömer Tosun’un sohbetimizdeki şu sözleri dikkat çekiciydi: “Jeotermal enerji sadece elektriğin değil, sağlık, tarım, turizm ve sürdürülebilir yaşamın da enerjisi, bunu unutmayalim. Kapadokya’da bu potansiyelin nasıl daha buyuk bir katma değere dönüşebileceğini tüm dünyaya göstermek istiyoruz.”
Türkiye’nin jeotermal röntgeni
Bugün Türkiye, dünyada jeotermal elektrik üretiminde dördüncü sırada. Yaklaşık 1.7 GW kurulu güçle, ülke elektriğinin %3’ünü bu kaynaktan elde ediyor. Ancak bu sadece buzdağının görünen kısmı. Zira Türkiye’nin jeotermal potansiyelinin yalnızca %15’i kullanılıyor. Geri kalan %85, hala toprak altında uyumakta. Uyanması için ise doğru yatırımlar, vizyoner politikalar ve yerel halkla kurulan güçlü bağlar gerekiyor.
Dünya genelinde jeotermal enerji, elektrik üretiminde yaklaşık %0.5'lik cuzi bir paya sahip. Ancak Uluslararası Enerji Ajansı, bu oranın 2050 yılına kadar %3–5 seviyelerine çıkabileceğini öngörüyor. Özellikle Asya, Afrika ve Latin Amerika'da jeotermal enerji yatırımlarının artması bekleniyor.
Türkiye'nin jeotermal enerji potansiyeli, kesinlikle mevcut kapasitenin çok üzerinde. Yapılan tahminlere göre, teknik olarak değerlendirilebilecek jeotermal potansiyel 4–5 GW civarında. Bu potansiyelin daha da genisletilmesiyle 2050 yılına kadar jeotermal enerjinin Türkiye'nin elektrik üretimindeki payının %10 seviyelerine çıkarılması mümkün.
