Kalbin "gençlik iksiri" bulundu: Vagus siniriyle gelen hücresel mucize
İtalyan bilim insanları, kalbin yaşlanma hızını belirleyen gizli bir muhafız keşfetti. Vagus siniri ile kalp arasındaki bağ koptuğunda organ hızla yaşlanırken; laboratuvarda geliştirilen ve vücutta eriyen özel bir "sinir kanalı" sayesinde bu süreci tersine çevirmek artık mümkün.
Bilim dünyası, kalbimizi sadece dinç tutmanın değil, aynı zamanda biyolojik olarak gençleştirmenin anahtarını bulmuş olabilir. İtalya'nın Pisa kentindeki Sant'Anna İleri Araştırmalar Okulu koordinatörlüğünde yürütülen ve tıp dünyasının prestijli dergilerinden Science Translational Medicine'da yayımlanan yeni bir araştırma, kalbin yaşlanma hızını kontrol eden gizli bir mekanizmayı gün yüzüne çıkardı.
Araştırmaya göre, vücudun en uzun siniri olan “vagus siniri” ile kalp arasındaki bağın korunması, kalbin yaşlanmasını durduran en kritik faktörlerin başında geliyor. Özellikle sağ vagus siniri, kalp atış hızından bağımsız olarak kalp hücrelerinin sağlığını koruyan gerçek bir muhafız görevi üstleniyor.
Deney tıbbı ile biyomühendisliği harmanlayan bu çok disiplinli çalışma, kalbe giden sinirsel iletim koptuğunda kalbin beklenenden çok daha hızlı yaşlandığını kanıtladı. Uzmanlar, vagus sinirinin kalple olan bağlantısının bozulmasının, doku hasarı ve erken yaşlanma sürecini tetiklediğini belirtiyor. Ancak ekip sadece sorunu tespit etmekle kalmadı, çözüm için de devrim niteliğinde bir teknoloji geliştirdi. Biorobotik Enstitüsü bünyesinde geliştirilen ve vücutta kendiliğinden eriyebilen özel bir “sinir kanalı”, hasar gören vagus sinirinin kendi kendine yeniden büyümesini ve kalbe ulaşmasını sağlıyor.
Kalp naklinde ve ameliyatlarda yeni bir dönem
Araştırmanın sonuçları, modern tıbbın kalp hastalıklarına yaklaşımını kökten değiştirecek bir potansiyele sahip. Şimdiye kadar kalp cerrahisi veya nakil operasyonlarında genellikle mekanik ve yapısal onarımlara odaklanılıyordu. Ancak bu yeni veriler, operasyon sırasında kalbe giden sinir bağlantılarını onarmanın, kalbi uzun vadeli koruma stratejisinin merkezine yerleşmesi gerektiğini gösteriyor. Biyomühendislik ürünü olan implant edilebilir sinir kanalı, cerrahi müdahale anında kullanılarak sinirsel iletimin tekrar kurulmasına rehberlik ediyor.
Kardiyolog Anar Dushpanova, sağ vagus siniri ile kalp arasındaki bağlantının kısmen bile olsa geri kazanılmasının, kalbin kasılma gücünü korumak ve yaşlanmaya bağlı şekil bozukluklarını engellemek için yeterli geldiğini söylüyor. Profesör Vincenzo Lionetti ise bu çalışmanın klinik yaklaşımda büyük bir paradigma değişimine yol açacağını vurguluyor.
Artık doktorlar sadece kalp yaşlanmasına bağlı komplikasyonları tedavi etmekle yetinmeyecek; cerrahi sırasında sinirsel bağı koruyarak veya onararak bu sorunların henüz oluşmadan önüne geçecek. Bu yenilikçi yöntem, özellikle kalp nakli bekleyen hastalar ve ağır kalp ameliyatı geçirecek kişiler için çok daha uzun ve sağlıklı bir ömür vaat ediyor.