Kamal Aljafari, "Hasan'la Gazze'de" filminde Gazze'yi arşiv görüntüleriyle anlattı
Filistinli yönetmen ve yapımcı Kamal Aljafari, "With Hasan in Gaza" (Hasan'la Gazze'de) belgeselinde, Gazze'yi arşiv görüntüleri üzerinden anlatarak sanatın hafıza ve anlatı arasındaki ilişkiyi görünür kılabileceğini söyledi.
Belgesel, Aljafari'nin 2001'de Gazze'de çektiği ve yıllar sonra yeniden keşfettiği görüntülerden oluşuyor. Başarılı yönetmen, Hasan adlı rehberle Gazze'yi kuzeyden güneye gezerken, gündelik yaşamla süregelen savaşın gölgesini, iç içe geçen yıkım ve direnişi şiirsel bir dille anlatıyor.
Yönetmen Aljafari, AA muhabirine, Doha Film Festivali'nde "En İyi Sanatsal Başarı" ödülü alan filmin, Filistin hakkında son dönemde çekilmiş ve çalışılmış filmlerden farklı olarak, arşiv görüntüleri ile meydana geldiğini söyledi.
📲 Artık haberler size gelsin
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
"Ben uzun yıllardır arşiv görüntüleri ile çalışıyorum"
Arşiv görüntüleriyle uzun bir çalışma geçmişi olduğunu belirten Aljafari, "Filistin ve film yapımı konusundaki tutumum çok farklı. Son iki yılda Filistin ve Gazze'de yaşananlarla ilgili çekilen filmlerin çoğu, öncelikle kurgu filmlerdi. Ben uzun yıllardır arşiv görüntüleri ile çalışıyorum. Genel olarak sinema ve sanat yapımının, fikirleri keşfetmek, bir durumu ifade etmek için belirli bir mesafe ve zamana ihtiyaç duyduğuna inanıyorum. Bu yüzden benim için, 2001'de çekilen 'With Hasan in Gaza', bir bakıma Gazze'de olanlar ve bu materyalde gördüklerimiz, doğrudan bir şey söylemeden bunu ifade ediyor." dedi.
Kamal Aljafari, filmin, güncel olaylar hakkında doğrudan bir anlatım olmadan durumu incelikli bir şekilde aktarabilmesini sağladığını, hafıza ve anlatının birbirleriyle çok yakından ilgili olduğunu kaydetti.
Filistin'de yaşanan soykırıma dikkati çeken yönetmen Aljafari, şu bilgileri verdi:
"Kitlesel bir yıkım ve yok etme projesiyle karşı karşıyayız. Amaç insanları öldürmek, ortadan kaldırmak ve onları insanlığın hafızasından silmek. İsrail'in son iki yıldır ve 1948'deki kuruluşundan bu yana yaptığı şeyin özünde bu yatıyor. Bugün ise daha önce hiç yaşamadığımız bir kitlesel katliam var. Sanki nihai bir çözüme ulaşmak istiyorlarmış gibi."
Aljafari, sinema ve sanatın hafızayı canlı tutmak açısından hayati önemde olduğunu vurgulayarak, "Sinema ve sanat, ifade, hafıza ve varoluşun bir aracı olarak çok önemlidir. Silinmeye karşı bir direniştir. Bir görüntüyle sanat yoluyla kendinizi ifade ettiğinizde var olursunuz. Bu yüzden genel olarak sanat ve kültürün çok önemli olduğunu düşünüyorum." ifadesini kullandı.
"Sadece filme alınmak istiyorlardı"
Filistin'de insanlara karşı işlenen suçların belgelenmesinin ve görünür kılınmasının önemine dikkati çeken başarılı yönetmen, film yaparken eleştirel bir mesafe kurulması gerektiğinin altını çizerek, şunları paylaştı: