Besin değerlerimiz, kan değerlerimiz, vücudumuzdaki vitaminler her an değişiyor. Bu değişimler sağlığımızı olumlu veya olumsuz etkileyebiliyor. Dilediğimiz zaman bu değerleri kontrol edebilmek hayatımıza büyük bir kolaylık sağlamaz mıydı?

Kuzey Amerika'daki araştırmacılar; giyilebilen elektrokimyasal bir biyosensör geliştirdi. Canlıların etraflarındaki değişimlere gösterdikleri adaptasyondan ilham alınarak geliştirilen biyosensör; istirahat ederken, egzersiz sırasında, terli olduğumuz zamanlarda vücudumuzdaki tüm amino asitler ve vitaminler dahil olmak üzere çok sayıda bileşeni ve besin değerlerimizi sürekli olarak algılayabiliyor. Vücudumuzun en küçük yapı taşı olan amino asidi bile ölçebilen bu biyosensörler besin değerlerimiz, kan değerlerimiz ve vücudumuzdaki vitaminlerin değişimini saptayıp bize bildiriyor.

Bilim insanları, canlılarda görülen etki tepki mekanizmasından yola çıkarak bugüne kadar çeşitli biyosensörler geliştirdi böylece giyilebilir teknolojiler (kalp pili, biyosensörler, akıllı gözlükler) hayatımıza hızlı bir giriş yaptı.

Peki biyosensör nedir?

Biyosensörler biyolojik, kimyasal ya da biyokimyasal sinyali ölçebilen cihazlardır.

Biyosensörler, biyolojik bir olayın elektriksel sinyale dönüştürülmesini sağlar. Genel olarak analizi yapılacak olan madde ile isteğe bağlı olarak etkileşime giren biyoaktif bileşenin etkileşmesi sonucu ortaya çıkan sinyali ileten bir iletici düzenekle birleştirilmesi ve ölçüm düzenekleriyle birlikte kullanılması sonucu oluşur.

Gelecek vadeden bu yeni nesil teknoloji, anormal sağlık koşullarının erken teşhisi ve tedavilerin kolaylaştırılabilmesi için önemli bir alandır. Araştırmalar geliştirildikçe tıpkı akıllı saatler gibi biyosensörlerin de herkesin kolaylıkla ulaşabileceği bir teknoloji haline gelmesi mümkündür.