Çöküşün eşiğinde bir hükümet: Fransa yeni İtalya mı?
Fransa, hızla artan borç yükü, siyasi istikrarsızlık ve derin bütçe açıklarıyla İtalya’nın on yıl önce yaşadığı mali krize benzer bir tabloya sürükleniyor. Başbakan Bayrou’nun kemer sıkma planı güven oylamasına takılırsa, bir buçuk yılda düşen dördüncü hükümet olacak.
Fransa, hızla artan borç yükü, siyasi istikrarsızlık ve derin bütçe açıklarıyla İtalya’nın on yıl önce yaşadığı mali krize benzer bir tabloya sürükleniyor. Başbakan Bayrou’nun kemer sıkma planı güven oylamasına takılırsa, bir buçuk yılda düşen dördüncü hükümet olacak.
02 Eylül 2025, 08:00 Güncelleme: 02 Eylül 2025, 13:35
Avrupa Birliği’nde, devasa bir borç yükü taşıyan, borçlanma maliyetleri artan ve hükümetleri aylar içinde çöken bir ülke var ve bu ülke İtalya değil. Fransa, bir zamanlar güney komşusunu kasıp kavuran bir bataklığa doğru kayıyor. Fransa Başbakanı François Bayrou, ülkenin bütçe açığını 44 milyar euro tutarındaki kesintilerle dizginleme çabaları için 8 Eylül’de yapılacak güven oylamasını kaybederse, bir buçuk yıl içinde görevini kaybeden dördüncü hükümet başkanı olacak.
Başbakanlık makamındaki bu kadar sık değişim, bir zamanlar Avrupa’nın istikrar sembolü olan Fransa’da oldukça nadir görülürdü; zira ülkenin siyasi sistemi istikrarlı yönetimleri teşvik edecek şekilde tasarlanmıştı. Ancak son yıllarda Fransa, kısır bir döngüye girdi: Bozulan kamu maliyesi siyasi parçalanmayı tetikliyor ve bu parçalanma, ülkenin mali sorunlarını çözmek için gerekli zor kararları almasını engelliyor.
Bayrou’nun güven oylamasını kazanması beklenmiyor; bu da Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un yeni bir başbakan atayarak yeni bir hükümet kurması gerektiği anlamına geliyor. Ancak Bayrou geçen hafta milletvekillerine “devletimizin hayatta kalması için” arkasında birleşmeleri çağrısında bulundu.
Fransa yönetilemez hale geldikçe, yatırımcılar ülkenin borçlanma maliyetlerini Avrupa’nın borç yüklü çevre ülkelerindeki seviyelere doğru itiyor. Fransa’nın 10 yıllık tahvillerinin getirisi, Yunanistan’ınkini aşmış durumda ve şu anda İtalya’nınkine çok yakın seviyelerde.
Fransa kısır döngüden nasıl çıkacak?
Atina ve Roma, 2010’lu yıllardaki Avrupa borç krizi sırasında acı kemer sıkma önlemleri alarak bütçe açıklarını düşürdüler. Bugün Giorgia Meloni, İtalya’nın savaş sonrası tarihindeki en uzun süre görev yapan başbakanlardan biri olmaya doğru ilerliyor; neredeyse üç yıldır görevde. Fransa için bu kısır döngüden çıkmak daha zor, çünkü parlamentonun alt kanadı olan Ulusal Meclis, karşıt mali önceliklere sahip farklı gruplara bölünmüş durumda ve her biri güç dengelerini değiştirebilecek oya sahip.
Sol partiler, kamu harcamalarının yüzde 65’ini oluşturan refah devletine yönelik herhangi bir kesintiye karşı çıkıyor. Bayrou ve Macron ile ittifak içindeki merkez partiler ve geleneksel muhafazakâr gruplar ise, Ukrayna’nın Rusya’ya karşı savunmasına destek olmak amacıyla vergileri artırmadan askerî harcamaları artırmak istiyor. Aşırı sağcı Marine Le Pen’in milletvekilleri ise göçmen harcamalarının ve AB’ye yapılan ödemelerin azaltılması yoluyla tasarruf edilmesini savunuyor.
