Yürürken -hele de sevinçliyken- farkında olmadan kollarımızı bir ileri bir geri sallarız. Kollarımız yanımızdan gelip geçen insanlara, lamba direklerine çarptığında fark ederiz ki kollarımız da adımlarımızla eşdeğer ya da uyumsuz bir şekilde gidip gelir. Peki bunu neden yaparız?

Kollarımızı Yürürken Neden Sallarız?

Uzmanlar, insanların en az 3.6 milyon yıl önce dik yürümeye başladığına inanmaktadır. Kolların ve bacakların uyumsuz bir şekilde hareket etme sebebi ise daha sonradan keşfedilmiştir. Uzun bir süre bilim insanları, yürürken kolları sallamanın hiçbir işe yaramadığını düşünmüştür. Bilim insanlarının olası en iyi tahminleri, bu durumun zaman içerisindeki gelişim ve değişimden meydana gelmiş olduğudur.

Yürüme Esnasında Başına Buyruk Hareket Eden Kollar

Bacakları hareket ettirmek için kolları hareket ettirmeye gerek yok, peki öyleyse insanlar neden bu şekilde yürümekte? Bu sorunun cevabını öğrenmek için Michigan Üniversitesi'nden bir grup bilim insanı; kollarını sallayarak, kollarını bedenlerinin yanlarında tutarak, vb. çeşitli şekillerde yürüyen on kişinin yürüme esnasında kullandığı enerjiyi ölçmüştür. Mekanik kol modelleri üzerinde benzer testler yapmış ve yürürken kolları sallamanın yürümek için gereken toplam enerji miktarını azalttığını tespit etmişlerdir. Çalışma sonunda, yürürken kollarını sabit tutan insanların, kollarını doğal olarak sallayan insanlara göre %12 oranında daha fazla metabolik enerji kullandıkları ortaya çıkmıştır. Şaşırtıcı olan; insanları kolları ile bacakları senkronize bir şekilde yürüttükleri zaman buldukları sonuçtur: Sol bacakla öne doğru adım atarken, sol kol öne doğru sallanır. Bu insanlar, normal yürüyüşe kıyasla %26 oranında daha fazla enerji kullanmıştır. İnsanlar kollarını sallamadan yürürken bu durum için enerji harcanmaz gibi görünebilir, fakat durum göründüğü gibi değildir. Araştırmacılar, tam olarak ne olduğunu tespit etmek amacıyla deneklerin kollarını bedenlerinin yanına bağlamıştır. Deneme sonucunda, bu kişilerin %7 daha fazla enerji kullandıkları sonucuna ulaşılmıştır. "Normal" bir kol salınımı, araştırmacıların sağ ayakla adım atarken, sol kolu ileri doğru hareket ettirmek olarak adlandırdığıdır ve bunun tersi de geçerlidir. Araştırmacılar, normal kol sallamanın, kol kaslarından fazla enerji tüketmediğini tespit etmiştir. Yapılan deneylerde, kollarını sabit tutan insanların aslında yürümek için daha fazla efor harcamak zorunda kaldıklarını keşfeden araştırmacılar; buna karşılık, kollarını hareket ettiren insanların %20 oranında daha hızlı yürüdükleri sonucunu ortaya çıkarmıştır.

Kollarımızı sallamak o kadar doğaldır ki, onların sallanmasına izin vermek, yürürken kollarımızı yerinde tutmaktan daha az enerji gerektirir. Kolumuz bir sarkaç gibidir, bacağımız hareket ettiğinde vücudumuz da hareket eder ve bu hareket sarkacı sallandırmaya zorlar. Bu doğal hareket nedeniyle kollarımız pasif bir şekilde hareket eder, yani kaslarımız bunu gerçekleştirmek için enerji harcamaz. Bacağımız yere çarparken özellikle kol sallama hareketi, gücün bir kısmını dengelemeye yardımcı olur ve bu da bacaklarımızın daha az enerji kullandığı anlamına gelir.