Küresel rekabette farkı yaratacak olan: İnsan ve kültür
Yapay zeka, blokzincir ve finansal inovasyon iş dünyasını dönüştürüyor ama anlaşmaları masada oturan insanın kültürü, değerleri ve öncelikleri belirliyor. Küresel başarının anahtarı, teknolojiyi kullanmak kadar karşı tarafın kültürel kodlarını okuyabilmekte yatıyor.
Yapay zeka, blokzincir ve finansal inovasyon iş dünyasını dönüştürüyor ama anlaşmaları masada oturan insanın kültürü, değerleri ve öncelikleri belirliyor. Küresel başarının anahtarı, teknolojiyi kullanmak kadar karşı tarafın kültürel kodlarını okuyabilmekte yatıyor.
01 Eylül 2025, 10:53 Güncelleme: 13 Eylül 2025, 21:57
Yapay zeka, blokzincir, yeşil enerji, finansal yenilikler ve jeopolitik kırılmalar… İş dünyasının sahnesi her gün yeniden kuruluyor. Oyun değişiyor, oyuncular da değişiyor. Ancak bütün bu fırtınalı dönüşümün ortasında hâlâ değişmeyen bir gerçek var: İş yaptığımız insanların kültürleri ve değerleri.
Nihai kararları algoritmalar değil, insanlar veriyor. İnsanlar da doğup büyüdükleri toprağın, tarihsel birikimlerinin ve kültürel kodlarının aynasıdır. Uluslararası iş dünyasında başarı, bu aynayı doğru okumayı bilenlere nasip oluyor.
Bir kahve, iki dünya
Geçen sabah Leros’ta denizden çıktım, canım kahve çekti. Yanımda para yoktu. “Sonra versem olur mu?” diye sordum. Kahveci gülerek “Ne demek, kahve benden” dedi. Bir güven, bir gönül rahatlığı…
Yıllar önce Paris’te, Avenue Kléber’de yaşarken ise farklı bir sahneyle karşılaştım. 15 yıl boyunca alışveriş yaptığım Boulangerie’ye uğrayıp croissant almak istedim. Cebimden 50 cent eksik çıktı. “Boşver, yarın getirirsin” demedi. Köşedeki bankaya yönlendirdi: “Para çek, öyle gel.”
İki küçük hikâye; ama iki büyük kültürel fark. İş dünyasında da tablo bundan farklı değil.
İş dünyasında kültürel mozaiğin kodları
• Çinliler sabrı stratejiye dönüştürür. Uzun vadeli ilişkide sadık, pazarlıkta yorucu olurlar.
• Amerikalılar hızı ve pragmatizmi yüceltir. “Time is money” anlayışı iş yapışlarının merkezindedir.
• Fransızlar estetik, entelektüellik ve formaliteyi öne çıkarır. Bürokrasi ve kibir zorlayıcı olabilir.
• Yunanlar sıcak, samimi ve duygusaldır. Ama disiplinsizlik iş süreçlerini uzatır.
• Almanlar dakiklik ve güvenilirliği temel alır. Mükemmellikleri esnekliği sınırlandırır.
• İngilizler nezaket ve sağduyu (common sense) ile hareket eder. Finans ve diplomasi için güçlüdürler.
• İtalyanlar coşkuyla iş yapar. Yaratıcılıkları eşsiz, duygusallıkları yorucudur.
• Arap dünyasında güven ve itibar, yazılı kontratın önündedir. Cömertlik iş kültürüne yansır.
• Latin Amerika tutkuyla yoğruludur. Yaratıcılık öne çıkar ama siyasi riskler yatırımcıyı zorlar.
• Afrika canlılık ve potansiyel sunar ancak kurumların zayıflığı sabırlı yatırımcı ister.
• Türkler ise Doğu’nun samimiyeti ile Batı’nın pratikliğini harmanlar. Masayı büyütür, hızlı bağ kurar, risk alır; ama sabırsızlık ve kuralları esnetme eğilimi handikap olabilir.
