Küresel seçimlerde yeni bir akım: Trump karşıtlığı
Kanada ve Avustralya'da yapılan seçimlerde ABD Başkanı Donald Trump’ın adımlarını takip eden sağcı partiler cezalandırıldı. Görevdeki ilk üç ayında küresel siyaseti karıştıran Trump, farklı ülkelerde karmaşık etkiler yaratıyor.
Kanada ve Avustralya'da yapılan seçimlerde ABD Başkanı Donald Trump’ın adımlarını takip eden sağcı partiler cezalandırıldı. Görevdeki ilk üç ayında küresel siyaseti karıştıran Trump, farklı ülkelerde karmaşık etkiler yaratıyor.
ABD Başkanı Donald Trump küresel siyaseti ve seçimleri şekillendiriyor. Ancak bu her zaman Trump’ın hoşuna gidecek şekilde olmuyor. Geçen iki hafta içinde Kanada ve Avustralya'da yapılan önemli oylamalarda, merkez partiler şanslarının yeniden canlandığını görürken, Trump’ın oyun kitabından yararlanan partiler kaybetti.
Başkan Trump göreve geleli henüz üç ay oldu ama gümrük vergileri ve ittifakları bozma gibi politikaları şimdiden dünya çapında iç siyasi mücadelelere dönüştü. Trump karşıtı güçlerin küresel çapta yükselişe geçtiğini söylemek için henüz çok erken olsa da seçmenlerin karar verirken akıllarının bir köşesinde Trump'ın olduğu açık.
Trump’tan önce anketlerde gerideydiler
Kanada ve Avustralya'nın pek çok ortak noktası var: Siyasi sistem, büyük bir madencilik endüstrisi, Kral Charles gibi bir hükümdar. Şimdi dikkat çekici bir siyasi hikayeyi de paylaşıyorlar. Her iki ülkede de Trump göreve başlamadan önce merkez sol iktidar partileri kötü durumdaydı ve iktidarı kaybetmeye hazır görünüyorlardı. Anketlerde önde gidenler, liderleri hem tarz hem de içerik olarak Trumpvari politikalarla flört eden muhafazakar partilerdi.
Trump'ın iktidara gelmesini takip eden haftalar içinde Kanada ve Avustralya'daki siyasi senaryolar aynı şekilde değişti: Merkez sol iktidarlar muhafazakar muhalefetin önüne geçti ve kazanmaya devam etti. Her iki ülkenin muhafazakar liderleri sadece seçimleri kaybetmekle kalmadılar, Parlamento'daki koltuklarını da kaybettiler.
Kanada Başbakanı Mark Carney açıkça Trump karşıtı bir mesajla kampanya yürüttü ve Amerikan Başkanı'nın Kanada'ya yönelik tehditlerini kampanyasının merkezine yerleştirdi. Avustralya'nın lideri Anthony Albanese böyle yapmadı ancak her iki isim de Trump karşıtı bir çıkış yaptı. Muhafazakâr liderler sandıkta sert bir retle karşılaştı. Kanadalı muhafazakarların lideri Pierre Poilievre ve Avustralya'daki muhafazakarların lideri Peter Dutton, Trump'la kurdukları zarar verici ilişkiden kurtulmak için uğraşmaya başladı.
Dutton, kamu sektöründeki iş gücünün radikal bir şekilde azaltılması gibi Trump'ın bazı politika önerilerini popüler olmadıkları ortaya çıkınca çekti ya da yumuşattı. Poilievre, Amerikan Başkanı Kanada'nın egemenliğini tehdit ettikten sonra bile Trump yaklaşımından gerçekten uzaklaşmadı.
Bir düşünce kuruluşu olan Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi'nin Avustralya kürsüsü başkanı Charles Edel, Avustralya'daki seçimi bir “patlama” olarak nitelendirdi. Edel, bunun kısmen de olsa Trump'ın, çoğunlukla iç meselelere odaklanmış olsa da, seçimlere üstü kapalı müdahalesinden kaynaklandığını öne sürdü. Edel, “Trump'ın gümrük tarifeleri ve Amerika'nın müttefiklerine yönelik saldırıları arttıkça muhafazakârların talihinin azaldığını düşünmek için yeterince ipucu vardı” dedi. Kanada'da bazıları Avustralya'daki seçim sonucunu güneydeki kuzenlerinden gelen bir dayanışma işareti olarak gördü.