Çılgın Liderler Çağı: Normal olanın başaramadığını kim başaracak?
Öngörülemez, cesur, hızlı, karizmatik; sistem dışı ama yerine göre sistem bozucu ya da sistem kurucu liderler... Klasik liderlik normlarını altüst eden bu figürler artık sadece istisna değil, küresel norm haline geliyor.
Öngörülemez, cesur, hızlı, karizmatik; sistem dışı ama yerine göre sistem bozucu ya da sistem kurucu liderler... Klasik liderlik normlarını altüst eden bu figürler artık sadece istisna değil, küresel norm haline geliyor.
28 Mayıs 2025, 16:21
Beş lider en son 2019'daki G20 zirvesinin aile fotoğrafında bir arada görüldü (Fotoğraf: Reuters)
Dünyanın siyasi pusulası artık eski kutuplara göre işlemiyor.
Ne kurumsal düzenler, ne geleneksel ideolojiler, ne de teknokratik liderler bugünlerin karmaşasını çözebiliyor. İçinde bulunduğumuz dönem, geçmişte denenmiş ve kimi zaman felaketle sonuçlanmış otoriter-demokrat hibrit bir liderlik modelinin yeniden sahneye çıktığı bir dönem: “Çılgın Liderler Çağı”.
Öngörülemez, cesur, hızlı, karizmatik; sistem dışı ama yerine göre sistem bozucu ya da sistem kurucu liderler…
Klasik liderlik normlarını altüst eden bu figürler artık sadece istisna değil, küresel norm haline geliyor.
“Çılgın yayıncı” Yelda Cumalioğlu’nun teşvikiyle yürüttüğüm yeni kitap çalışmam da bu sorunun tam merkezinde duruyor:
“Normal, rasyonel liderlerin tıkandığı yerden çılgın liderler nasıl geçiyor? Ve bu geçişin bedelini kim, nasıl ödüyor?”
Beşli çekirdek: Erdoğan, Trump, Putin, Xi, Modi
Çağımıza damga vuran beş lider var: Recep Tayyip Erdoğan, Donald Trump, Vladimir Putin, Xi Jinping ve Narendra Modi.
Bu liderler yalnızca kendi ülkelerini dönüştürmekle kalmadılar, aynı zamanda 21. yüzyılın liderlik kodlarını yeniden yazdılar.
Onları “çılgın” yapan yalnızca radikal çıkışları değil; kurdukları düzenlerin kalıcılığına duydukları sarsılmaz inançtı.
Statükoyu yıkmakla yetinmediler, yerine kendi gerçekliklerini, anlatılarını ve kurallarını koydular.
Burada “çılgınlık” bir hakaret değil; bir analiz merceği.
Halkla kurulan yoğun duygusal bağ, demokratik kuralları zorlayan kişilik yapısı ve sistemle özdeşleşen bir kimlik üzerinden tanımlanan bir liderlik tipolojisinden söz ediyorum.
Zira sıradan, rasyonel liderlerin yanıt veremediği yapısal sorunlar ve küresel krizler, bu tür figürlerin yükselmesine zemin hazırlıyor.
Kim ne yaptı?
- Erdoğan, halkın ruhuna dokunarak Türkiye’de başkanlık sistemini inşa etti. Tüm yetkileri elinde topladı; anayasa mahkemesi kararlarını tanımadığı örnekler yaşandı. Türkiye’yi hem altyapı gibi alanlarda olumlu hem kimi konularda tartışmalı şekilde dönüştürdü.
- Trump, demokrasiyi bir medya şovuna dönüştürdü. Korku ve belirsizliği bilinçli kullandığı bir stratejiyle yeni bir Amerikan düzeni kurma iddiasında. İkinci dönemi tamamlamadan üçüncüsü için zemin hazırlıyor.
