Liderlerin şüpheci olması gerektiğini kanıtlayan üç bilimsel neden
Belirsizlik çağında kesinlik, sanıldığı gibi bir liderlik gücü değil; yeniliğin, büyümenin ve doğru kararların önündeki en büyük engel. Günümüz dünyasında gerçek liderlik, tüm cevaplara sahip olmaktan çok, şüphe etmeye cesaret edebilmeyi gerektiriyor.
Belirsizlik çağında kesinlik, sanıldığı gibi bir liderlik gücü değil; yeniliğin, büyümenin ve doğru kararların önündeki en büyük engel. Günümüz dünyasında gerçek liderlik, tüm cevaplara sahip olmaktan çok, şüphe etmeye cesaret edebilmeyi gerektiriyor.
31 Mayıs 2025, 09:00
Dünya politik, teknolojik ve ahlaki çalkantılarla sarsılırken kesinlik arayışımız doğallaşıyor. Net cevaplar, sağlam zemin ve ne olursa olsun kendinden emin liderler istiyoruz. Ancak zemin sürekli kayıyor. Araştırmalar, çalışanların yaşadığı belirsizlikte yüzde 80’e varan artış olduğunu gösteriyor. Bu da her hafta neredeyse bir tam iş gününün stres ve kaygıya gitmesine neden oluyor. Maliyeti? Yılda 183 milyar dolar.
İlk bakışta kesinlik bir çözüm gibi görünebilir. Ancak bir paradoks var: Kesinlik, belirsizliğin zıttı değildir. Hatta çoğu zaman netliğin de zıttıdır. Yeni bilgiye, farklı fikirlere ve gelişime kapıyı kapatır. Bu yüzden bugünün dünyasında ihtiyacımız olan şey kesinlik değil; düşünen, sorgulayan ve uyum sağlayan bir şüpheciliktir.
1. Kesinlik yeniliği öldürür
Alman fizikçi Max Planck, "Bilim bir cenazede bir kere ilerler" demişti. En zeki insanlar bile -Einstein dahil- kendi fikirlerine o kadar bağlanırlar ki yeniliklere karşı direnirler.
Yenilik, eski düşünceleri bırakıp yeni fikirleri değerlendirme cesareti gerektirir. Ancak bu özellikle uzmanlar için zordur. Araştırmalar, deneyim arttıkça zihinsel esnekliğin azaldığını gösteriyor. Bu da bizi, değişen dünyayı fark edemez hale getiriyor.
Örneğin Blackberry: Bir dönem cep telefonlarının lideriydi. Ancak iPhone'un getirdiği devrimi göremediler. Eskiden işe yarayan yöntemlere sarıldılar, pazar liderliklerinin onları koruyacağını düşündüler. Ama dünya değişmişti ve onlar çok geç fark etti.
2. Kesinlik büyümeyi sınırlar
Şüphe, liderliğin en az takdir edilen ama en güçlü araçlarından biridir. Varsayımlarımızı, inançlarımızı ve düşünce tarzımızı sorgulamamızı sağlar. Bu, yeni beceriler öğrenmenin ve farklı bakış açılarını anlamanın önünü açar.
Araştırmalar, öğrenmeye açık ve esnek insanların daha başarılı olduğunu gösteriyor. Buna karşılık kesinlik, zihni kapatır. Ego uğruna merakı feda eder. Nörobilimsel araştırmalar, insanlar ait hissettikleri grupların inançlarına ters düşen bilgileri reddetme eğiliminde olduklarını ortaya koyuyor.
Bu, önyargı ve kutuplaşmayı besliyor. Gerçek liderler ise bu döngüyü kırmalı: daha çok soru sorarak, farklı fikirlere açık olarak ve en emin oldukları anda bile kendi düşüncelerini sorgulayarak.
