M&A umutları faiz ve tarife belirsizliklerine yenik düşüyor
Donald Trump’ın yeniden başkanlığa seçilmesiyle birlikte yatırım dünyası birleşme ve satın alma işlemlerinde büyük bir canlanma bekliyordu. Ancak öngörülemeyen ticaret politikaları, faiz belirsizlikleri ve piyasadaki güvensizlik ortamı anlaşmaları durma noktasına getirdi. Uzmanlar, piyasalarda toparlanma umudunu korusa da sürecin daha da uzayabileceğinden endişeli.
Donald Trump’ın yeniden başkanlığa seçilmesiyle birlikte yatırım dünyası birleşme ve satın alma işlemlerinde büyük bir canlanma bekliyordu. Ancak öngörülemeyen ticaret politikaları, faiz belirsizlikleri ve piyasadaki güvensizlik ortamı anlaşmaları durma noktasına getirdi. Uzmanlar, piyasalarda toparlanma umudunu korusa da sürecin daha da uzayabileceğinden endişeli.
Trump kaynaklı ekonomik belirsizlik anlaşmaların seçim sonrası coşkusunu sönümlendirdi
Anlaşmalar tamamen mi öldü yoksa sadece ertelendi mi?
Donald Trump’ın geçen Kasım ayında başkanlığa dönüşünü kesinleştirmesinin ardından Wall Street, daha düşük vergiler, gevşek düzenlemeler ve daha az yoğun antitröst denetimi beklentisiyle kutlama yaptı. Bu koşulların, birleşme ve satın alma (M&A) anlaşmalarının hızla yeniden canlanması için zemin hazırlayacağı düşünülüyordu.
Ancak şu ana kadar beklenen hareketlilik gerçekleşmedi. Trump’ın gümrük tarifelerine yönelik öngörülemez politik hamleleri, enflasyonun artabileceğine ve Fed’in faiz indirimlerini yavaşlatabileceğine yönelik korkuları körüklüyor. Aynı zamanda ekonomik bir yavaşlama endişesi de yatırımcılar arasında yayılıyor. Yatırım bankacıları ve birleşme & devralma (M&A) avukatları, yakın zamanda bir toparlanma beklese de görünüm belirsiz ve bu durum piyasayı tedirgin ediyor.
Ekonomik belirsizlik yatırımcıları nasıl etkiliyor?
Wells Fargo Securities’te büyük bankalar araştırması başkanı Mike Mayo, “Politika etrafındaki kaos algısı, bir tür felç ve gecikmeye yol açıyor" diyerek yatırımcıların sabırsızlandığını dile getiriyor. Eğer yaz aylarına kadar bu belirsizlik sürerse, sermaye piyasalarının mevcut döngüsü çıkmaza girebilir.
Dealogic verilerine göre, 1 Ocak–24 Mart arasında ABD’de 2.006 birleşme ve satın alma anlaşması duyuruldu. Bu sayı geçen yılın aynı döneminde 2.640’tı ve 2021’e göre yüzde 45’lik bir düşüş anlamına geliyor. 2025 rakamları, son on yılın başındaki en düşük anlaşma sayısına işaret ediyor ve görünümün kötüye gittiğini gösteriyor. Hukuk firması Paul Weiss’in verileri de Şubat ayında ABD’de değeri en az 100 milyon dolar olan 664 anlaşma yapıldığını, bunun Ocak ayına göre yüzde 33’lük bir düşüşe tekabül ettiğini belirtiyor.
Houlihan Lokey yatırım bankasının, ABD’de özel sermaye için en büyük M&A danışmanı konumundaki Larry DeAngelo, “Ocak ve Şubat için bir ara verdik ve şimdi yeniden canlanıyor diyemeyiz" diyerek anlaşma trafiğinin hız kazanmasının muhtemelen üçüncü çeyreği bulabileceğini söylüyor.
Piyasada dalgalanma ve sektör hisselerindeki gerileme
Trump’ın tarifelerle tehdit etme, geri adım atma ve yeniden tehdit etme gibi adımları yatırımcıları tedirgin etti. Bu durum, borsada dalgalanmalara neden oldu. Son iki haftada hafif bir toparlanma yaşansa da S&P 500, Şubat ayındaki zirvesinin yüzde 7 altında seyrediyor.
Özel sermaye devleri Blackstone, KKR, Apollo ve Carlyle gibi şirketlerin hisseleri, seçim sonrasındaki en yüksek seviyelerinden yüzde 30’a kadar gerilemiş durumda; Goldman Sachs ve Morgan Stanley gibi yatırım bankaları ise zirvelerinden yaklaşık yüzde 20 düşüş kaydetti. Kasım sonunda Forbes’un analist önerilerine dayanarak belirlediği 18 olası satın alma hedefi ortalama yüzde 8 düşerken, S&P 500 aynı dönemde yüzde 3 geriledi.