Macron'un Ateşle Oyunu
Küresel ekonomik büyüme sermaye piyasaları için en önemli destek unsuru olmaya devam ediyor. Özellikle ABD, dünya ekonomisinin itici gücü olmaya devam ederken Avrupa ve Çin zayıf büyüme ve kendi iç sorunlarıyla uğraşıyor. Hindistan ve Japonya ekonomik istikrarını koruyor, yani dünyanın en büyük ekonomileri birbirinden ayrı hızda performans sergiliyor.
Küresel ekonomik büyüme sermaye piyasaları için en önemli destek unsuru olmaya devam ediyor. Özellikle ABD, dünya ekonomisinin itici gücü olmaya devam ederken Avrupa ve Çin zayıf büyüme ve kendi iç sorunlarıyla uğraşıyor. Hindistan ve Japonya ekonomik istikrarını koruyor, yani dünyanın en büyük ekonomileri birbirinden ayrı hızda performans sergiliyor.
01 Temmuz 2024, 00:00 Güncelleme: 19 Aralık 2024, 10:32
Uluslararası Para Fonu (IMF) daha yüksek faiz oranları ve daha fazla enflasyona rağmen ABD ekonomisinin bu yıl diğer büyük ülke ekonomilerinin iki katından daha hızlı büyüyeceğini öngörüyor. IMF kısa süre önce ABD’nin 2024 büyüme tahminini yüzde 2,7’ye çıkartarak Avrupa için tahminini yüzde 0,8 olarak açıkladı.
Avrupa’nın makroekonomik ve yapısal sorunları yetmezmiş gibi Avrupa Parlamentosu seçimlerinde gerçek bir siyasi deprem yaşandı. Beş yıl önceki Avrupa seçimlerinde çevre ve iklim değişikliği belirleyici konular olurken şimdiki seçimlerde ise göç ve hayat pahalılığı halkın gündemdeydi. Aşırı sağ partilere doğru büyük bir kayma gerçekleşmesi ve Almanya ve Fransa’daki ulusal hükümetlere gelen zayıf destek Avrupa borsalarındaki volatiliteyi ve risk primlerini yükseltti.
Piyasalar yeni seçimlerin sürpriz bir şekilde duyurulmasına Fransız varlıklarında önemli bir satışla tepki verdi. 10 yıllık Fransız devlet tahvillerinin Alman devlet tahvillerine göre risk primleri (spread) 30 baz puanlık bir artış gösterip böylece 2011’deki Avrupa borç krizinden bu yana en yüksek seviyesine ulaştı. Fransa’nın önde gelen hisse senedi endeksi CAC-40 ocak ayından bu yana en düşük seviyesine geriledi ve seçim sonrası haftada yüzde 6 değer kaybederek son iki yılın en büyük haftalık kaybını yaşadı. Özellikle banka hisseleri ağır darbe aldı, BNP Paribas, Crédit Agricole ve Société Générale hisseleri yüzde 10’dan fazla değer kaybetti. Euro, zirve noktasında ABD doları karşısında neredeyse yüzde 2 düştü. Macron muhtemelen bilinçli olarak RN’nin (Ulusal Birlik Partisi) gelecek seçim zaferini kabul ediyor ve 2027 Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar aşırı sağcı kampı vaatlerini yerine getirmeyerek kendi seçmenlerini hayal kırıklığına uğratacağını ve böylece Marine Le Pen’in Elysée Sarayı’na girmesini engellemek istiyor.
Macron’un ‘ateşle oyun’ stratejisine karşı finans piyasaları sert ve gergin tepki verdi ve bundan böyle Fransa’dan AB’ye karşı soğuk bir rüzgar eseceğini fiyatladılar. Cumhurbaşkanı olarak Macron, Fransız dış politikasını belirleyebilir ancak ekonomi ve mali politika konularında hükümet söz sahibidir. Eğer cumhurbaşkanı ve hükümet farklı partilerden olursa “Cohabitation”dan (birlikte yaşama) söz edilir. Böyle bir birliktelik en son 1997 - 2002 yılları arasında yaşanmış, ironik bir şekilde Cumhuriyetçi Cumhurbaşkanı Jacques Chirac parlamentoyu feshetmiş ve sosyalistler kazanmıştı.
