McKinsey raporu: Yapay zeka artık her yerde ama değer yaratmıyor
McKinsey’nin “State of AI in 2025” raporuna göre, şirketlerin yüzde 88’i yapay zekayı aktif olarak kullanıyor. Ancak yalnızca yüzde 6’sı teknolojiyi ölçekleyip anlamlı finansal sonuçlar elde edebiliyor.
McKinsey’nin “State of AI in 2025” raporuna göre, şirketlerin yüzde 88’i yapay zekayı aktif olarak kullanıyor. Ancak yalnızca yüzde 6’sı teknolojiyi ölçekleyip anlamlı finansal sonuçlar elde edebiliyor.
Yapay zeka iş dünyasında artık istisna değil, norm haline geldi. McKinsey’nin küresel araştırmasına göre şirketlerin yüzde 88’i en az bir iş biriminde düzenli olarak yapay zekadan yararlanıyor. Ancak bu yaygınlık derinlik anlamına gelmiyor. Kuruluşların büyük kısmı hâlâ deneme ve pilot aşamasında; yalnızca yüzde 7’si yapay zekayı tüm organizasyona ölçekleyebilmiş durumda.
Büyüklük farkı da belirgin. Yıllık geliri 5 milyar doların üzerindeki şirketlerin yarısı yapay zekayı ölçekleme aşamasına ulaşmışken, 100 milyon doların altındaki şirketlerde bu oran yüzde 29’a düşüyor. En yaygın kullanım alanları bilgi yönetimi (yüzde 40), pazarlama ve satış (yüzde 39) ile bilgi teknolojileri (yüzde 34).
Yenilik artıyor, finansal getiri sınırlı
Yapay zekanın yeniliği hızlandırdığı konusunda geniş bir mutabakat var. Katılımcıların yüzde 64’ü teknolojinin inovasyon kapasitesini artırdığını, yüzde 45’i müşteri memnuniyetinde ve rekabet avantajında iyileşme sağladığını belirtiyor.
Ancak finansal etkiler hâlâ sınırlı. Katılımcıların yalnızca yüzde 39’u yapay zekanın şirket genelinde kâr (EBIT) üzerinde etkisi olduğunu söylüyor. Bu gruptakilerin çoğu da etkinin yüzde 5’in altında kaldığını bildiriyor.
Fonksiyon bazında bakıldığında, maliyet düşüşleri en çok yazılım mühendisliği (yüzde 56), üretim (yüzde 56) ve bilgi teknolojilerinde (yüzde 54) görülüyor. Gelir artışları ise satış ve pazarlama (yüzde 67), strateji ve kurumsal finans (yüzde 65) ile ürün geliştirmede (yüzde 62) öne çıkıyor.
Yeni dalga: Otonom yapay zeka ajanları
Şirketlerin yüzde 62’si otonom yapay zeka ajanlarıyla deney yapıyor. Bu sistemler, çok adımlı görevleri planlayıp kendi başına uygulayabiliyor. Ancak ölçekli kullanım henüz sınırlı; herhangi bir iş biriminde yüzde 10’dan fazla şirket bu teknolojileri geniş ölçekte devreye almış değil.
Yapay zeka ajanlarının en yaygın olduğu alanlar bilgi teknolojileri (yüzde 9), bilgi yönetimi (yüzde 8) ve pazarlama-satış (yüzde 7). Teknoloji, medya, telekomünikasyon ve sağlık sektörleri önde gidiyor.
Azınlıkta kalan “yüksek performanslılar”
Rapor, katılımcıların yalnızca yüzde 6’sını “AI high performers” olarak tanımlıyor. Bu grup, yapay zekadan elde ettiği kazancı şirket kârının en az yüzde 5’i olarak raporlayan kurumları kapsıyor.
Bu şirketler, yapay zekayı yalnızca verimlilik için değil, dönüşüm aracı olarak konumlandırıyor. Dönüştürücü hedef belirleme olasılıkları diğerlerinden 3,6 kat fazla. Yalnızca maliyetleri kısmayı değil, büyümeyi (yüzde 82) ve yeniliği (yüzde 79) de ana hedef olarak görüyorlar.
Ayrıca bu şirketler, yapay zekayı mevcut süreçlere eklemek yerine iş akışlarını yeniden tasarlıyor. Bunu yapanların oranı yüzde 57 ile genel ortalamanın (yüzde 20) neredeyse üç katı.