22 - 29 Eylül tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu ile aynı zamanda gerçekleşen New York İklim Haftası, 900’den fazla iklim etkinliğinde 100 binden fazla katılımcıya ev sahipliği yaptı.

---

01 Kasım 2024, 08:00

Shutterstock

Bu hafta içerisinde birçok farklı finansal kuruluş etkinlikleri ile aile ofisi toplantılarına katılma fırsatım oldu. Tüm haftadan öne çıkan temel mesaj; iklim eyleminin sadece bir seçenek değil, bir zorunluluk olduğu ve bunun için çok acele edilmesi gerektiğiydi. Ön plana çıkan temel konuları ise şu şekilde özetleyebilirim: 

İklim Finansmanını Büyütmek: Gerek dönüşüm gerekse uyum ve dayanıklılık yatırımları için trilyonlarca doların iklim finansmanına ayrılması gerekliliği, farklı teknolojilerin finansmana erişim imkanları ve karma finansman modellerinin nasıl verimli bir şekilde kullanılabileceği farklı boyutları ile konuşuldu. 

Politika ve Siyasi Liderlik: Tüm hafta boyunca düşük karbon ekonomisine geçiş için güçlü politika desteği ve siyasi irade gerekliliği vurgulandı. İklim Haftası’nın başlangıcında gerçekleşen Birleşmiş Milletler Geleceğin Zirvesi, çok taraflılığı ve uluslararası iş birliğini güçlendirmeyi amaçlayan Gelecek Paktı’nın kabul edilmesiyle sonuçlandı. Pakt, sürdürülebilir kalkınma, finans, barış ve güvenlik, gençlerin katılımı ve küresel yönetişim reformu olmak üzere beş ana alan üzerinde odaklandı. 

Teknoloji ve Yapay Zeka: İklim değişikliği ve sürdürülebilir büyüme için teknolojik gelişmeler ve yapay zekanın rolü birçok forumda ele alındı. Öte yandan özellikle üretken yapay zekanın elektrik talebinde hızlı bir artışa sebep olması, çevresel, sosyal ve yönetişim endişeleri de arttırmakta. Veri merkezlerinin sabit talep profilleri, teknoloji devlerinin net sıfır (hatta net negatif) iklim hedeflerine karşılık olarak nükleer enerjiyi daha çok tercih etmelerine sebep olabilir. 

Şeffaflık ve Açıklık: İklim Haftası güçlü iklim verileri ve açıklamaya olan kritik ihtiyaca ışık tuttu. IFRS, sürdürülebilirlik açıklamaları ve ISSB standartlarının uygulanması üzerine tartışmalar düzenleyerek, bilgilendirilmiş karar alma için güvenilir ve tutarlı iklimle ilgili bilgilerin önemini vurguladı. Bu şeffaflığa odaklanma, yatırımcıları ve tüketicileri şirketleri iklim taahhütleri konusunda sorumlu tutmaya ve net sıfır hedeflerine ilerlemeye teşvik etmeyi amaçlıyor.

Adil Geçiş: İklim Haftası’nda “Adil Bir Geçiş için Beceriler” başlıklı konulu bir rapor yayınlandı ve adil bir geçişin ana unsurları, sosyal diyalog, beceri gelişimi ve gelir destekleri açıklandı.

Yatırım trendlerine yön verme

Katıldığım etkinlikler dışında, gerçekleştirdiğim iki büyük yatırım odaklı organizasyonda aile ofisleri, fon yöneticileri, yatırımcılar, şirketler ve girişimleri aksiyon odaklı yuvarlak masalarda bir araya getirdim. 

İlk etkinlikte “Karbon Inset ve Offset Yatırım Stratejileri”ni ele aldık. Bu noktada karbon azaltımı (inset) ve karbon dengeleme (offset) arasındaki farkı açıklamak faydalı olacaktır. Karbon azaltımı şirketlerin tedarik zinciri içinde oluşan sera gazı emisyonlarının kaynağında azaltılmasını hedeflerken karbon dengeleme şirketlerin çevreye saldığı karbon emisyonlarını azaltmak için benzer bir miktar karbon emisyonunu başka bir yerde tasarruf ederek veya yok ederek telafi etmesidir. 2050 net sıfır hedeflerine ulaşmak için karbon dengeleme yatırımları önemli bir araç gibi görünse de yeterli değil, bu yüzden etkinlikte daha fazla azaltım yatırımı yapılması için gereken hususları değerlendirdik. 

İkinci etkinlikte ise “Doğa ve Biyoçeşitlilik Yatırımları”nın ana akıma taşınması için stratejileri ele aldık. İklim değişikliğine adaptasyon ve iklim direnci için doğa tabanlı çözümlere yatırımlar her geçen gün daha da ön plana çıkıyor. İklim Haftası içerisinde Dünya Ekonomi Forumu “Doğa Sermaye” raporunu açıkladı. Düzenlemiş olduğum etkinlikte bu raporun detaylarını Dünya Ekonomi Forumu ile açıkladık. Bu alanda yatırımların artması için adaptasyon hedeflerinin belirlenmesi, etki ölçümü, yatırımın değerlendirme metodolojileri ve standartların oluşturulması gibi konuları değerlendirdik. 

---